top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 1063 sonuç bulundu

  • Yağ Alma Liposuction

    Vakumla Yağ Alma / Liposuction Modern hayatın, sık araç kullanmanın, hareketsiz yaşamın ve karbonhidrattan zengin beslenmenin yarattığı sorunların başında fazla kilolar geliyor. Bu kilolar sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra, yol açtıkları görünümle de sorunlara yol açmaktadırlar. Günümüz insanının bu sorunu küçümsenmeyecek boyuttadır ve Amerika Birleşik Devletleri önümüzdeki yılların temel sağlık sorununun Obesite olarak adlandırılan fazla kilolar olacağını ilan etmiştir. Yarattığı metabolik sorunları, ilgili uzmanlara bırakıp, aşırı kiloların yol açtığı sorunları ve çözüm yollarını Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi açısından ele alalım. Vakumla Yağ Alma İşlemi Nedir, Nasıl Yapılır ? Deri altına küçük kesiler ile yerleştirilen tüpler yardımı ile yağ dokusunun vakum ( negatif basınç yaratan sistemler) yardımı ile emilmesidir. Uygulama küçük alanlarda uygulanacaksa lokal anestezi ile yapılabilir. Daha geniş alanlarda uygulanacaksa, sedasyon ve lokal anestezi tercih edilir. Vücudun bir çok alanında tek seferde çalışılacaksa, Genel anestezi ile işlemin yapılması uygundur. Vakumla yağ alma (liposuction) işleminde en son yenilikler nelerdir? Teknolojik ilerlemeler, yağın alınmasını kolaylaştırmak amacıyla önemli katkılar sağlamıştır. Bunlar; 1. İnfiltrasyon pompaları: Yağ alınacak ( liposuction uygulanacak) bölgeye, işlemi kolaylaştırmak, kansız ve ağrısız çalışabilmek ve yağın parçalanmasına yardımcı olmak amacıyla sıvı verilmesini daha düzenli ve hızlı yapabilmek amacıyla kullanılan sıvı pompaları. 2. VASER: Sıvı verilmesini takiben uygulama bölgesine Ultrason enerjisi vererek yağın daha yoğun alınmasını ve derinin daha kolay sıkılaşmasını sağlayan cihaz 3. LASER: SMARTLİPO – SLIMLIPO) : Sıvı verilen bölgeye, yağın çözülmesine yardımcı olmak üzere laser enerjisi uygulanması 4. VIBROLIPO: Yağ alma işlemi sırasında, kullanılan kanüllerin titreşerek yağın daha kolay parçalanarak emilmesini sağlayan yöntem Vakumla Yağ Alma ( liposuction ) İşleminden Önce Dikkat Edilmesi Gereken Husular Nelerdir? İşlemden 1 hafta öncesinde itibaren Aspirin ve benzeri kan sulandırıcılar alınmamalıdır. Aksi takdirde, işlemden sonra morluk artışı, kanama gibi komplikasyonlarla karşılaşılabilinir. Vakumla yağ alma (liposcuction) yöntemi Zararlımıdır ? Liposuction en sık uygulanan estetik cerrahi işlemidir. Doğru hastada etkili bir işlemdir. Derinin gevşek olduğu durumlarda tek başına liposuction uygulanması yeterli olmaz. Bir çok dermolipektomi işleminde ( karın germe, uyluk germe vs) liposuction işlemin bir parçası olarak kullanılır. Ama dermolipektomi gerekmesine rağmen , sadece liposuction uygulanırsa sonuç alınamadığı gibi deri düzensizlikleri ve sarkmalar oluşabilir. Özetle, liposuction yağ fazlalığı olan , deri elastikiyeti iyi olan hastada çok iyi sonuç verirken, deri gevşekliği olan hastalarda tek başına uygulanırsa yeterli sonuç vermez. Vakumla Yağ Alma (liposuction) Hangi Bölgelere Uygulanır? Boyun, karın, bel, sırt, kol, kalça, basen, bacak, diz ve alt bacak olmak üzere hemen hemen her bölgeye uygulanabilir. Muayene, sırasında, deri altı yağ kalınlığı değerlendirilir, vucüd konturununda taşan bölgeler belirlenerek işlem uygulanır. Vakumla Yağ Alma (liposuction) İşleminde Hastanede Kalmak Gerekir mi ? Genellikle aynı gün eve gitmek mümkün olabilir. Çalışılan bölge geniş veya alınan yağ miktarı fazlaysa bir gece hastanede kalmak tercih edilebilir. Vakumla Yağ Alma (liposuction) İşleminden Sonra Nelere Dikkat Etmek Gerekir ? İşlemden sonar ilk 24 saat istirahat etmek doğru olur. Özel bir korse veya vucudu saran bir elastik giysi- çorap giyilmesi ile hareketler kolaylaşır ve işleme bağlı ödem oluşumu azaltılabilir. Vakumla Yağ Alma (liposuction) İşleminden Sonra Sonuç Ne Zaman Alınır ? İşlemden sonraki ilk hafta oluşan ödem nedeniyle sonucu alğılamak mümkün olmaz. Tartıda kilo değişikliği farkedilmez. İkinci haftayla birlikte ödem azalmaya ve sonuç görülmeye başlar. Genellikle 4 ila 6 hafta sonra sonuç %70 oranda ortaya çıkar. Tam düzeme daha uzun bir zaman gerektirebilir. Vakumla Yağ Alma (liposuction) İşleminden Sonra İstenmeyen Sonuçlar Nelerdir? İşlem bölgesinde morluk, aşırı şişlik, uyuşukluk gibi erken dönemde bazı bulgularla karşılaşılabilir. Genellikle bunlar geçicidir. Deride düzensizlik, kalıcı uyuşukluk, renk değişiklikleri nadir görülen istenmeyen sonuçlardandır. Vakumla Yağ Alma ( liposuction) işleminden sonra kilo alınırsa ne olur? Liposuction işleminden sonra kilo alınırsa vücüdta şekil bozukluğu olacağı inancı çok yaygındır. Bu büyük oranda doğru değildir. Liposuction işlemi yapılan bölgeler genellikle vücudun yağ depolarının olduğu bölgelerdir. Bu bölgeler, kişi kilo aldığında öncelikle kilo alan yerlerdir. Bu bölgelere yapılacak yağ alma işlemi aslında, vücudta öncelikli yağ depolama bölgelerinin bu özelliklerinin azalmasına yol açar. Kişi kilo alsa bile, vücudtaki yağ alma işlemi daha dengeli olur. Ancak, işlem bir kaç kez aynı bölgelerde tekrarlanır ve kişi kilo almaya devam ederse, vucudtaki yağ dağılımı dengesiz bir hal alır ve sırt, kol gibi çok çalışılmayan bölgelerde yağ depolanmasına rastlanabilir.

  • Burun Rekonstrüksyonu

    Burunun kısmen veya tamamen doku kaybına uğraması doğumsal problemler, kazalar veya tumor ameliyatları sonrası ortaya çıkabilir. Eksik dokunun boyut ve özelliklerine gore onarım yapılabilir. Amaç, eksik dokuyu onarırken, en az zararla vücudun diğer dokularından yararlanmaktır. Küçük doku kayıplarında, burunun kendi dokularından kaydırma yöntemleri ile onarım mümkündür. Daha büyük doku eksikliklerinde ise, yanak dokusu, alın dokusu, bunlarda yeterli değilse, mikrocerrahi teknikleri kullanılarak vücudun burundan uzak bölgelerinden doku nakilleri yapılır. Öncelikle, burunda eksik dokunun içeriği araştırılır. Dış deri ve iç deriye ek olarak kıkırdak ve kemik doku eksikliği incelenir. Burun 3 boyutlu ve komplex bir yapıya sahip olduğu için onarım planı da ince detaylar gerektirebiliyor ve hazırlık aşaması veya rötüş gibi ek ameliyatlar gerektirebiliyor. Bir kaza sonrası oluşmuş kayıpta,once dokuların iyileşmesi beklenip, onarımı ileri bir tarihe bekletmek gerekirken, tumor ameliyatlarında, aynı anda doku çıkarılıp geçici bir onarım planlanabileceği gibi, çıkarılan dokunun yeterli tedaviyi sağladığı düşünülüyorsa aynı ameliyatta tam bir onarım planlanabilir. Onarımı izleyen ilk döneme kıyasla, yaklaşık 6 ay içinde transfer edilen doku daha iyi bir doku , renk uyumu sağlar. Burun onarımı uygulanan hasta, zamanın lehine işlediğini, ancak, ilerleyen zaman diliminde, daha iyi bir estetik ve fonksiyonel sonuç sağlamak için ilave müdahalelerin gerekebileceğini bilmelidir. Özellikle, büyük doku kayıplarında, getirilen doku başlangıçta kabarık ve farklı renkte olabilir. İnce bir deri nakli yapılan durumlarda, onarılan bölge çukur ve morumtrak renkte olabilir. Zamanla çukurluk dolar ve renk normal renge dönüşür

  • Işık Dolgusu Nedir?

    Genç ve yaşlı birçok hasta için göz altı bölgesine ışık dolgusu uygulaması, ameliyata oranla güvenli, hızlı ve etkili bir alternatiftir. Çoğu genç hasta dahi genetik yatkınlık, yoğun çalışma temposu, uykusuzluk sebebiyle göz altı torbası ve morluklarından yakınabilir. Bunun yanında genetik sebeplerin yanı sıra yaşlanmanın ve yerçekiminin sonucunda da ortaya çıkabilir. Sonuçta sürekli yorgun, uykusuz ve olduğundan daha yaşlı bir görüntüye neden olur. Göz altı torbası ve morlukları Tear through deformitesi; yani gözyaşı çukuru , tıbbi literatürde nazojugal oluk olarak da bilinir, gözün içteki köşesinden aşağı ve yana doğru genişler ve yarım daire şeklinde bir yay çizer. Derin bir gözyaşı torbası gölge / morluk yaratabilir ve bu durumda gözün altında koyu renk bir halka olarak görünür. Ayrıca alt göz kapağı ile yanak arasında bir sınır yaratır, bu da göz etrafında gerektiğinden erken ortaya çıkan ve yanıltıcı bir yaşlanma görüntüsüdür. Derin göz altı oluklarına sahip hastalar sıklıkla olduklarından daha yorgun ve yaşlı görünmekten şikayetçidirler. Gözyaşı olukları, alt göz kapağı dokusunun, deri altındaki yüz kemiklerine bağlanması ile oluşur. Yaşlanmanın sebep olduğu hacim kaybı ve doku gevşekliği nedeniyle gözyaşı çukuru belirginleşir. Bu alt göz kapağı torbaları, göz altı oluklarını ve morlukları daha da belli eder. Hastalar yaşlandıkça daha sık görülmesine rağmen genç hastalarda da bu deformite görülebilir. Gözyaşı çukurundaki deformiteler, alt göz kapağındaki yağ dokusunun ameliyatla yeniden şekillendirilmesiyle düzeltilebilse de uygun vakalarda ışık dolgusu tedavisi daha popüler bir seçenek haline geldi. Günümüzde çoğu hasta, operasyon sonrası komplikasyon riskini azaltmak ve daha hızlı bir sonuç almak için artık non-invaziv (girişimsel olmayan) uygulamaları tercih etmekte. Dolgu tedavisi uzun vadede doğal görünümü en az komplikasyonla sağlar. Işık Dolgusu Kimler İçin Uygun Bir Seçimdir? Sıklıkla çökmüş görünmekten veya göz altlarındaki koyu renkli halkalardan ve göz altlarındaki genişlemiş yağ torbalarından şikayetçi olan hastalar bu uygulama için uygun adaylardır. Bazı hastalar ilerlemiş sarkmalar nedeniyle ne yazık ki operasyon ile ancak arzu edilen sonucu alabileceği için ışık dolgusu tedavisinin size uygun olup olmadığını öğrenmek için estetik & plastik cerrahi doktorunuzun muayenesi gereklidir. En iyi adaylar, uygun cilt elastikiyetine ve yeterli deri kalınlığına sahip kişilerdir. Aşırı sarkma / torbalanmalarda ve cilt fazlalığı bulunan kişilerde operasyon daha uygun bir seçenek olabilir. Tedaviden Önce Bilinmesi Gerekenler – Şaşırtıcı biçimde, göz altına yapılan enjeksiyonlar hemen hiç ağrılı uygulamalar değildir. Hastalar çoğu zaman hassas bölge olduğunu düşünerek yapılacak tedavi için endişelidir. Tedavi öncesi uygulanan topikal anestezik kremler (emla) ve dolgu maddesinin içinde bulunan lokal anestezik ilaçların (lidokain) da etkisiyle neredeyse hiç acı/ağrı olmaması kendileri için sevindirici olmaktadır. -Işık dolgusu tedavisinin uygulanmasından sonra hafif ödem ve morlukların oluşması normaldir. Genellikle 7 – 10 gün içerisinde geçer. Hastalara şayet önemli bir etkinliğe katılacaklar ise tedaviyi ertelemelerini tavsiye ediyorum. -Sonuçları ilk anda belli olmasa dahi dolgu içeriğindeki hyalüronik asitin su tutulumunu tamamlaması ve ödemin geçmesi sonrası çoğu hasta tedavinin sonuçlarından memnundur. -Çoğu hasta için tek şırınga Restylane yeterli olsa da çok derin göz çukurlarına sahip hastalarda nadiren birden fazla gerekebilir. Tedaviye düşük dozlarda başlanması; gerekirse işlemin iki seansa bölünmesi ayrıca uygulayacak cerrahın deneyim sahibi olması olası komplikasyonları minimuma indirmek açısından son derece önemlidir. -Tüm dolgu tedavisi uygulamalarında olduğu gibi göz altı torbalarının dolgu ile tedavisinde kan sulandırıcı ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır. Alt Göz Kapağı Dolgusu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular Op.Dr. Rıza İnan Kocaarslan işlemlerini nerede uyguluyor? Gözyaşı çukuruna dolgu tedavisi, göz altlarının torbalanmalarını ve morluklarını düzelten; plastik cerrahınızın ofisinde uygulanabilen bir tedavidir. Uygulamalarımı İzmir Alsancak’taki muayenehanemde gerçekleştiriyorum. Hangi marka dolguyu tercih ediyorsunuz? Bu prosedür için ülkemizde onlarca marka kullanılsa da tercih ettiğim marka Amerika’da en çok uygulanan ve en güvenli dolgulardan birisi olarak bilinen Restylane’dir. Restylane halen dünya üzerinde hakkında en çok bilimsel çalışma yürütülmüş hyalüronik asit içeren dolgu markasıdır. Diğer markalara göre biraz daha maliyetli olsa da geri dönüşü zor olan topaklanma, ele gelen kitleler, asimetri gibi komplikasyonları minimuma indiren bir üründür. Ucuz ürünlere kıyasla ömür boyu kalacak rezidülere ve kitleleşmelere neredeyse hiç rastlanmaz. Gözaltı ışık dolgusu ne kadar kalıcı? Işık dolgu tedavisinin sonuçları hastadan hastaya değişmekle birlikte tecrübeli ellerde yaklaşık 1 ila 1.5 yıl sürmesi beklenmektedir. Tedavinin sonrasında ne beklemeliyim? Tedavinin ardından Genelde bir hafta içerisinde düzelen hafif bir ödem beklenebilir. Bazı hastalarda ise fondöten ile rahatlıkla kapatılabilecek küçük morarmalar oluşabilmektedir. Şişmeyi minimal tutmak için tedavi uygulamasından sonraki yirmi dört saatte egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır. Tedavi sonrası ve öncesinde bölgeye buz uygulaması yapılır. Bunun haricinde hastalar işlerine ve günlük aktivitelerine geri dönebilir. Sonuçta göz altlarındaki koyu halkalardan, çökmüş görüntüden ve şişkinlikten uzak, alt göz kapağı ile yanaklarda yenilenmiş / taze bir görünüm ortaya çıkar. Fiyat bilgisi ve önce/sonra fotoğrafına nereden ulaşabilirim. 2019 yılı itibarı ile kanunlar dahilinde hastanın izni olsa dahi tedavi öncesi, sırası ve sonrasında hasta ve hasta yakınlarıyla görüntülerine yer verilemez ve fiyat bilgisi paylaşılamaz. Bu nedenle merak ettiğiniz bilgiler ve sorularınıza yönelik ücretsiz değerlendirme için randevu alabilirsiniz.

  • ALT GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ NEDİR?

    Blefaroplasti; diğer ismiyle göz kapağı estetiği, göz çevresi imajını gençleştirmek için kasları ve çevre dokuyu sıkılaştırarak; fazla yağ dokusunu ve cildi yeniden şekillendirerek yada çıkartarak uygulanan bir uygulamadır. Alt göz kapağı estetiği şu sorunları düzeltmek için uygulanır Göz altı morluk ve halkaları Göz altı torbaları Fazla deri/cilt dokusu Sarkmış alt göz kapakları Göz altı ince çizgileri Alt göz kapağı erkek ve kadınlarda daha genç ve taze bir görüntü elde etmek ve bunu tüm yüz bölgesine yansıtmak için etkili bir yöntemdir. Blefaroplasti dünya çapında en çok uygulanan estetik cerrahi operasyonlardan birisidir. Bu popülaritesi göz ve çevresinin yüzde en çok dikkat çeken bölge olmasından kaynaklanır. Sürekli yorgun yada yaşlı görünen ve hastayı mutsuz eden bu bölge güvenli ve kısa bir operasyonla, hastanede geçirilecek nispeten kısa bir sürede çözüme kavuşturulabilir. Kimler Alt Kapak Blefaroplastisi İçin Adaydır Ciddi sağlık problemleri bulunmayan Ciddi göz rahatsızlıkları bulunmayan (kuru göz, göz tansiyonu vb.) Ameliyata engel ilaç kullanmayan (steroidler, kan sulandırıcılar vb.) Sarkık, gevşek bir cilt yada torbalanma, halkalanma, morarma gibi şikayeti olan hastalar bu operasyon ile şikayetlerinde ciddi bir azalma yanı sıra daha genç ve taze bir görüntüye kavuşurlar. Alt göz kapağı estetiği olmak isteyen hastaların estetik cerrahları ile yapacakları görüşme sonrası gerçekçi beklentiler içinde olmaları sonuca katkı sağlayacaktır. Zira operasyon göz ve çevresinde iyileşme sağlayacağı ve özgüvenlerini artıracağı halde diğer yüz bölgesi farklı uygulamalar gerektirebilir. Ameliyat Yöntemleri Alt göz kapağı estetiğini hasta ve kendi konforumun en rahat olduğu genel anestezi altında uyguluyorum. Kullanılacak yöntem yağ çıkartılması gerekip gerekmediğine, cilt çıkarılıp çıkarılmaması gerektiğine ve lateral bölgelerdeki askı mekanizmalarının yeniden düzenlenip düzenlenmeme ihtiyacına bağlı olarak 45 dakika ile 2 saat arası sürebilir. Kişisel değerlendirmeye bağlı olarak uygulanacak yöntemler farklı olabilir. Bazıları; Transkonjuktival Blefaroplasti Genelde cilt fazlalığı olmayan hastalar için uygulanır. Alt göz kapağının içinden cerrahi alana erişim sağlanır ve görünür bir iz bırakmaz. Transkutanöz Blefaroplasti Subsilier olarak isimlendirilen alt kirpiklerin hemen altından yapılan kesiler ile gerçekleştirilir. Burada amaç fazla olan cilde de müdahale edebilmektir. İzler genelde göz kapağının hemen alt kıvrımına gizlendiği için hemen pek belli olmayacaktır. Arkus Marginalis Release Tear-trough deformitesi olarak adlandırılan göz yaşı oluğu oluşumunda kritik rolü olan anatomik bölgeye uygulanan operasyondur. Arkus marjinalis yaklaşımı yağ dokusunun yeniden düzenlenmesi ile yanak-alt göz bölgesi geçişini yumuşatarak daha genç bir görünüm sağlar. İyileşme süreci Ameliyat sonrası göz damlası / kremleri ve soğuk kompres uygulaması genelde geçici olan Şişme / ödem morarma irritasyon ve göz kuruluğu sorunlarınızı minimaze eder. Genelde hastalar birkaç günde gündelik aktivitelerine dönerler ancak en az 2 hafta ağır aktivitelerden ve egzersizden uzak durmak gerekir. Yine bir hafta kadar morarma nedeniyle kamuflaj amaçlı güneş gözlüğü kullanabilirsiniz. Dikişler genelde 4-6 günde alınır. Kontak lens kullanımı ve makyaj 2 hafta kadar önerilmez. Estetik Sonuçlar Kaba morluklar bir haftada kaba ödem ise 1 ayda çözülse de gerçek sonucu görmeniz 6 ay kadar bir zaman alacaktır. Ancak henüz 2 inci haftadan itibaren eskisinden daha iyi bir görünüm elde edecek ve bu süreçte giderek daha da güzel bir görünüme kavuşacaksınız. Ameliyat genel olarak uzun süreli bir sonuca sahiptir, yıllar ve yerçekimi operasyon sonrası etkilerine doğal olarak devam etsede çoğu hastamız tekrar bir operasyona gerek duymaz. Riskler / Komlikasyonlar Nelerdir Tüm ameliyatlarda olduğu gibi alt göz kapağı estetiği de belli komplikasyon risklerine sahiptir. Ödem, morluk, bulanık görme gibi geçici problemler; kanama, enfeksiyon gibi küçük müdahaleler ile düzelecek sorunlar dışında nadiren cilt rengi değişiklikleri, alt göz kapağında çekilme ve asimetri gibi yeniden operasyonu gerektirebilecek durumlar ile de karşılaşılabilir. Yeniden operasyon oranları cerrahınızın deneyimine bağlı olarak %2 ile %8 arası değişebilir, tüm operasyonlarda olduğu gibi alt göz kapağı estetik ameliyatında da doktorunuzun deneyimi önemlidir.

  • Göz Kapağı Estetiği Ameliyatının Riskleri

    Bulanık veya Çift Görme: Normal koşullarda genel olarak birkaç saat sürer. Bazen ameliyattan sonraki birkaç güne kadar devam edebilir. Bu şikayetin birden fazla sebebi olabilir; Operasyonun hemen ardından sürülen yada tedavi olarak önerilen pomad yoğun kıvamlıdır ve göz içine akmasıyla bu soruna neden olabilir, Ameliyatta kullanılan lokal anestezik maddelerden kaynaklı olabilir geçicidir, Göz hareketlerini kontrol eden kasların ödemi yada konjuktivanın ödemi sebep olabilir; 7-10 gün içerisinde düzelir. Konjuktivanın şişmesi (yada ödemine) kemozis denir ve düzelmesi bazı hastalarda birkaç haftayı bulabilir. Kuru Göz: Ödem ve dikişlere bağlı göz kapağını bir süre tam olarak kapatamamaya bağlı olarak ortaya çıkan bu komplikasyon iki-üç hafta boyu görülebilir. Gün içinde gözlerinizi suni göz yaşı ile her bir iki saatte bir nemlendirmelisiniz.(örneğin Tears Naturale) Gözlerde Sulanma: Blefaroplasti sonrası sık görülen bir sorundur ve geçicidir, ameliyattan sonraki birkaç gün irritasyona bağlı olarak göz kırpmada geçici bir zayıflık görülür. Göz Küresinin Yüzeyinde Zedelenme: Yeterli önlemler alınan ve itina ile uygulanan operasyonlarda bu risk imkansıza yakındır. İnatçı ağrılara neden olabilir. Göz kapağı estetiği sonrasında ağrı birkaç günden uzun sürerse, doktorunuzu bilgilendiriniz. Böyle bir komplikasyon deneyimli cerrahların ellerinde oldukça nadir gözlemlenmektedir ve tedavisi antibiyotikli pomadlarla yapılır. Gözü Oynatıcı Kaslarda İncinme: Çift görmeye sebebiyet verebilir fakat bu oldukça nadirdir ve zamanla birlikte kendiliğinden düzelir. Korneanın Açıkta Kalması: Göz kırpıldığında göz kapaklarının tamamen kapanmaması sorunu operasyondan kısa bir süre sonra meydana gelir ve göz damlası tedavisi ile düzeltilir. Eğer üst göz kapağından çok fazla doku alınmışsa uzun vadede göz kapağının kapanması tehlikeye girebilir ve başka ameliyat ihtiyacı doğurabilir. Böyle bir komplikasyona plastik cerrahların ellerinde fazla rastlanmaz; 14 yıllık operasyon tecrübemde karşılaşmadığım bir durumdur çünkü deneyimli ellerde operasyon öncesi milimetrik ölçümler ile çizimler yapılır. Akut Glokom: Gözde baskı hissetme, ışığa bakarken hareler görme, gözün üst kısımlarında baş ağrısı, görmede bulanıklık ve kusma belirtileri vardır. Böyle bir post-operatif risk içerisindeki hasta, doktoru tarafından girişim öncesinde saptanabilir. Enfeksiyon: Tüm ameliyatlarda olduğu gibi göz kapağı operasyonlarında da enfeksiyon riski bulunur ancak çok iyi kanlanan bir bölge olduğu için oldukça nadirdir; fakat operasyon sonrası yara bakımı konusunda doktorunuzun önerilerini özenle uygulamak yine de çok önemlidir. Bu talimatlar taburcu edilirken size verilecektir. Yara İzleri: Göz kapağı estetiği sonrası oluşan yara izleri neredeyse fark edilmezdir çünkü doğal göz kapağı kıvrımınıza gizlenir. İlk bir kaç ay kırmızı ve belirgin olsa da 6 ay içerisinde cilt rengine yaklaşır ve belirsizleşir. Çok kötü durumdaki yaralar steroid enjeksiyonu ve silikon jel uygulamalarıyla tedavi edilebilir. Keloid / hipertrofik skar: Göz kapağında yara izine uyan alanlarda kabarma / kitleleşme nadiren meydana gelebilir. Bu daha çok kişisel yatkınlıklara bağlı bir durumdur. Siyah ırk ve genetik özellikler gibi değişkenler komplikasyon riskini arttırır. Tedavisinde çeşitli ilaç alternatifleri, masaj uygulamaları yada tekrar operasyon gerekebilir. Kanama: Göz küresinin arkasında veya göz kapağında kan birikimine hematom denir. Göz küresinin ardında aniden oluşum gösteren bir hematom gecikme olmadan uygun biçimde tedavi edilmezse görme kaybına sebebiyet verebilir. Kanama, blefaroplasti ameliyatın en ciddi potansiyel komplikasyonudur fakat oldukça ender görülmektedir ve rastlandığında boşaltılması gerekir. Tekrar Ameliyat İhtiyacı: Estetik açıdan kabul edilemez bir asimetri yada katlantılar olması halinde bir devam ameliyatı yapılabilir. Ameliyattan sonraki 6 ıncı aya kadar kendiliğinden düzelebileceği için genellikle iyileşme periyodu olan bu süreç beklenir, bunun bilincinde olunmalıdır. Genelde bu tekrar müdahaleler lokal anestezi altında kısa sürede düzeltilebilecek ve ilk ameliyata kıyasla nispeten kolay işlemlerdir. Kişisel iyileşme sürecindeki farklılıklar nedeniyle cerrahın kontrol edebileceklerinin ötesinde çok fazla faktör bulunmaktadır.

  • Blefaroplasti – Göz Kapağı Estetiği Nedir ?

    Blefaroplasti, göz kapağı sarkmalarını ve deformitelerini düzelten ve fazla deriyi, kas ve yağ dokusunu yeniden şekillendirmeyi amaçlayan bir ameliyattır. Yaşınız ilerledikçe göz kapaklarınız direncini yitirir ve onları destekleyen kas kitleleri ve septum ismi verilen destek zar tabakası zayıflar. Bu yer çekimi etkisiyle kaşlarınızdaki düşmenin de olası etkisiyle, sarkık üst kapağa ve göz altı torbalarına neden olur ve göz kapaklarınızın altında veya üstünde yağ belirginlikleri görülebilir. Göz kapağı her zaman bir estetik operasyon mudur? Alt göz kapağı için hemen her zaman estetik odaklı bir yaklaşım olsa da üst göz kapağı problemleri sizi yaşlı göstermesinin yanı sıra gözlerinizin etrafındaki ciddi cilt sarkmaları ve üstten kaynaklanan baskı ile yan hizaları görmenizi güçleştirir ve sürekli yorgun/uykulu hissetmenize sebep olur; özellikle de görüş alanınızın üst ve dış kısımlarını. Göz kapağı estetik ameliyatı bu görme sorunlarını azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Böylece gözleriniz daha genç ve canlı bir görünüme kavuşur, yorgun olmadığınız halde bu konuda aldığınız telkinleri azaltır; daha da ötesinde eskisinden daha iyi bir görüş alanına sahip olmanızı sağlar. Blefaroplasti operasyonunun sizin için doğru seçenek olup olmadığına karar vermek adına, operasyondan gerçekçi olarak ne bekleyebileceğinizi ve operasyonun yararları yada risklerini öğrenmek için bir estetik cerraha danışmanız yeterlidir. Göz kapağı ameliyatı neden uygulanır? Bu sorunun cevabı tümüyle hastanın kendi ihtiyaçları ile ilgilidir. Kimi hasta sadece görsel/kozmetik nedenlerle haklı olarak dinç görünmeyi amaçlarken kimi hastalar ise sarkmış göz kapaklarının gözlerini tamamen açmasını engellemesi nedeniyle yada alt göz kapakları aşağı çektiği için blefaroplastiyi düşünebilir. Üst göz kapaklarınızdaki sarkmış fazla dokuyu aldırmak görme alanınızı rahatlatabilir. Üst / alt kapak blefaroplastisi gözlerinizin daha genç ve canlı görünmesine destek olacaktır. Kaç Yaşında Ameliyat Olmalıyım ? Hastalarımızın çok büyük oranı 35 yaş üzerinde olsa da; genetik etkenlere bağlı olarak özellikle ince/açık ciltli yada etiyolojisi çok farklı olsa da asya kökenli bireylerde 20 li yaşlardan itibaren ihtiyaçlar dahilinde operasyon kararı alabiliyoruz. Eğer: Gevşek veya sarkık üst göz kapağına Üst göz kapağınızda periferal görüşünüzü engelleyen fazlalık deriye Alt göz kapağınızda fazlalık deriye Göz altı torbalarına sahipseniz blefaroplasti sizin için bir seçenek olabilir. Sık Rastladığımız Şikayetler: Olduğumdan daha yaşlı görünüyorum Dinlendiğimde dahi yorgun izlenimim var Üst göz kapağıma makyaj yapamıyorum Sürekli gözlerimin üzerinde bir ağırlık var Alt göz kapağımdaki torbalanmalar nedeniyle uykusuz ve yaşlı gösteriyorum Ameliyata Nasıl Hazırlanırsınız? Blefaroplasti operasyonunuz planlanmadan önce bu konuda deneyimli ve uzmanlaşmış bir plastik cerrah ile aşağıdaki konuları konuşmak üzere görüşeceksiniz: -Sağlık geçmişiniz: Cerrahınız size geçmiş ameliyatlarınız, eğer varsa sağlık problemleriniz hakkında sorular soracak (Kuru gözler, glokom, alerjiler, dolaşım problemleri, tiroid sorunları ve diyabet gibi). Ayrıca doktorunuz kullandığınız ilaçları, vitaminleri, bitkisel takviyeleri, alkol, tütün ve bağımlılık yapıcı madde kullanımlarınız üzerine sorular soracak. -Beklentileriniz: Ameliyat hakkındaki beklentileriniz ve motivasyonlarınız hakkında dürüst bir konuşma, tatmin edici bir sonuç alınması için yardımcı olacaktır. Doktorunuz prosedürün sizin için uygun olup olmadığını ancak sizi görerek değerlendirebilir. -Fiziksel değerlendirme: Doktorunuz, göz yaşı üretiminizin analizi, göz kapaklarınızdaki yapıların ölçümlerini içerebilen bir fiziksel değerlendirmede bulunacak. -Görme değerlendirmesi: Doktorunuz gözlerinizi muayene edecek ve periferal görüş ile birlikte görmenizi analiz edecek. -Göz kapağının fotoğraflanması: Gözleriniz farklı açılardan fotoğraflanacak. Bu fotoğraflar ameliyatınızın planlanmasına, orta ve uzun vadeli etkilerinin değerlendirilmesine yardımcı olacak; ayrıca size elde ettiğiniz görsel değişimi göstermek için kalıcı bir anı olacaktır. Ameliyat Süreci İşlem Öncesi Üst göz kapağı estetiği genel olarak ayakta tedavili bir işlemdir; sadece lokal anestezi ile yada lokal anesteziye ek olarak sedasyon ile uygulanabilir, operasyon sonrası evinize dönebilirsiniz. Sedasyon genel anestezinin aksine komple uyutulmadan yada entübe edilmeden damar yolunuzdan uygulacak sakinleştirici ilaçlar ile uygulanan bir yöntemdir ve lokal anestezi için yapılan iğnelerin ağrısını hissetmemenizi sağlar. Plastik & estetik cerrah doktor Rıza İnan Kocaarslan İzmir’de uyguladığı üst kapak blefaroplasti operasyonlarında sedasyon ve lokal anestezinin birlikte uygulanmasının hasta ve cerrah açısından daha uygun olduğu görüşündedir. Alt göz kapağı ameliyatlarında ise hemen her zaman genel anesteziyi tercih etmektedir. İşlem Esnası Hem üst hem alt göz kapağınıza işlem uygulanacaksa doktor genelde ilk olarak üst kapaktan başlar. Doktorunuz göz kapağınızın kıvrımından açar ve fazla deriyi, kası ve yağı gerekli olduğu şekilde eksize eder yada yeniden şekillendirerek kapatır. Alt göz kapağınızda, doktorunuz kirpiklerinizin hemen altına, gözün kendi katlantısına ya da alt kapağın iç kısmına bir kesi açar. Ardından fazla yağı, kası ya da sarkık deriyi alır veya yeniden dağıtarak düzenler. Eğer üst göz kapağınız, göz bebeğinizin önüne kapanıyor ise doktorunuz blefaroplasti ameliyatınızı ptosis denilen bir işlem ile birlikte gerçekleştirebilir. Bu işlem mevcut göz açıklığınıza ve kaş kaslarına ek destek sağlamaktadır. İşlem Sonrası Ameliyat sonrası bir süreliğine odanızda takip edilirsiniz. Sonrasında ise aynı gün istirahat için evinize gidebilirsiniz. Ameliyat sonrası geçici olarak: Gözlerinize uygulanan pomad nedeniyle bulanık görme Göz sulanması Işığa hassasiyet Çift görme Ödemli, uyuşuk göz kapakları Şişme ve morluk (Siyah göz benzeri) Acı veya rahatsızlık hissi gibi bulgular ortaya çıkabilir, bunların neredeyse tamamı geçici beklenen sorunlardır. Doktorunuz ameliyat sonrası aşağıdaki adımları izlemenizi tavsiye edebilir: – Ameliyattan sonraki her saat başı 15 dakika boyunca gözlerinize buz torbası uygulamanız. Sonraki gün ise gün içinde 2-3 kez uygulama. – Göz pınarlarınızı nazikçe temizlemeniz ve reçetelendirilen göz damları ya da pomadı kullanmanız. – Bir hafta boyunca gerinmekten, ağır kaldırmaktan ve yüzmekten kaçının. – Bir hafta boyunca yorucu aktivitelerden kaçının. – Sigara içmekten kaçının. – Gözlerinizi ovalamaktan kaçının. – Kontakt lens kullanıyorsanız 2-3 hafta boyu takmayınız. – 48 saat boyunca başınız göğüsünüzden yüksekte olacak biçimde uyuyunuz. – 5-6 ıncı günlerde dikişleri aldırmak için doktorunuzu ziyaret edin. – Yaklaşık bir hafta süresince Aspirin, İbuprofen, naproxen sodium ve kanamanızı artıraracak her hangi bir ilaç veya bitkisel takviye, bitki çayı kullanmayınız. Ağrıyı kesmek için doktorununuzun önereceği antienflamatuar ilaçları yada parasetamol kullanın. Blefaroplastinin olası riskleri Göz kapağı ameliyatının muhtemel riskleri: -Geçici bulanık görme -Enfeksiyon ve kanama -Kuru, irrite olmuş gözler -Gözleri kapatmada zorluk veya başka kapak problemleri -Fark edilebilir yaralar -Göz kaslarında zedelenme -Ten rengi değişimi -Nadiren yeni bir ameliyat ihtiyacı Hangi risklerin sizi etkileyebileceği konusunda doktorunuz öncesinden sizi yönlendirecektir. 14 yıllık binlerce vaka deneyimimde enfeksiyon ve kanama gibi basit müdahaleler ile halledilebilen sorunlar dışında; lateral katlantılar nedeniyle operasyon alanını gerektiğinin ötesinde genişletilme ihtiyacı gereği dışında komplikasyon oranlarının çok çok düşük oranlarda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak yukarıdaki komplikasyonlarla hiç karşılaşmamış olmam olmayacağının garantisi vermez; zira dünya çapında görülen istatistiklere bağlı listelenmiştir. Sonuçlar Pek çok kişi daha genç ve öz güvenli bir görünüm sağlayan blefaroplasti sonuçlarından memnun olduğunu ifade etmekte. Çoğu hastamız için ameliyatın sonuçları yaşamlarının tamamında sürmekte. Bazılarında ise 10 yıl kadar sonra tekrardan sarkma olabilmektedir. Kabartılar ve morluklar genelde 10-14 gün içerisinde kaybolmaktadır. Operasyon için açılan kesiklerin kaybolması aylar alabilir. Göz kapağınızdaki derinin çok fazla güneş almaması için dikkat edin.

  • Saç Ekimi

    Saç ekimi, kişinin sağlıklı saçlarının cerrahi yöntemlerle alınıp, dökülmüş alanlarına ekilmesi operasyonudur. Genetik ve çevresel faktörler, stres, metabolik değişiklikler, beslenme problemleri, ,ilaçlar ve karmaşık tedaviler saç dökülmesine neden olabilmektedir. Çeşitli bitkisel ve kimyasal ilaçlar, şampuanlar ve losyonlar ile saç dökülmesinin önüne geçilmeye çalışılmakta ya da yeniden çıkması için mücadele edilmektedir. Ancak hiçbir yöntem saç ekimi kadar etkin olmamaktadır. Yaygın olarak saç ekimi erkek tipi saç dökülmesinde kullanılmakla birlikte, kadın tipi saç dökülmesi, operasyon, travma veya infeksiyon sonrası oluşmuş saç dökülmesi, doğuştan olan saç kayıpları ve saçın aşırı gerilmesi sonucu oluşan dökülmelerde de saç ekimi etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Teknik olarak lokal anestezi altında genelde saçlı derinin arkasından, genetik olarak dökülmeyen bölgeden alınan kıl kökleri, saç çıkmayan alanlara ekilmektedir. Kişinin ihtiyacına göre değişmekle birlikte operasyon 4-8 saat sürebilmektedir. FUE (Follicular unit extraction) yöntemi; saç ekiminde kullanılan en gelişmiş tekniktir: Bu yöntemde özel bir cihaz yardımıyla saç kökleri sağlıklı bir şekilde alınıp, önceden planlanmış alanlara ekim yapılmaktadır. Bu yöntem sayesinde saçlı deride yara izi bırakılmamaktadır. Uygulama sonrası erken dönemde saçlı deride kızarıklık,şişlik ağrı olabilmekte, ağrı kesiciler ile rahatlıkla giderilebilmektedir. Tedavinin sonuçları açısından değerlendirildiğinde; ekilen saçların büyük bir kısmı ilk ay içinde dökülmektedir. Sonrasındaki 3-6 ay, bazen de bir yıl içerisinde sağlıklı saçlar çıkmaktadır. Bu dönemde tavsiyelerimize uymanız sonucun başarılı olması için kritik öneme sahiptir.

  • Göz Kapağı Estetiği

    Göz kapağı estetiği ya da blefaroplasti; göz kapaklarında zamanla oluşan değişiklikleri iyileştirmeye yönelik olarak yapılan bir estetik operasyondur. Gözleriniz yüzünüzde en dikkat çeken estetik ünitedir. Bu nedenle göz çevresinde ve göz kapaklarında oluşan değişiklikler tüm yüzünüzün güzelliğine etki etmektedir. Genetik nedenler, uzun süreli güneşe maruziyet, yaşlanma ve benzeri nedenlerle göz kapaklarında oluşan sarkma ve kırışıklıklar yaşlı ve yorgun görünmenize neden olabilmektedir. Bu durumda blefaroplasti en uygun tedavi alternatifidir. Teknik olarak bu operasyonda göz kapaklarının cilt, kas ve yağ yastıkçıklarındaki fazlalıklar alınmakta, bu şekilde daha genç ve canlı bir görünüm elde edilmektedir. Tam bir yüz gençleştirme isteyen hastalarımız için blefaroplasti ameliyatı, yüz germe, kaş kaldırma, dolgu, botulinum toksini uygulamaları ve diğer cilt gençleştirme uygulamalarımızla rahatlıkla kombine edilebilmektedir. Operasyon öncesi değerlendirmede kullanılan ilaçlar, tiroid hastalıkları, göz yaşı problemleri ve başka hastalıklar dikkate alınmalıdır. Bu nedenle operasyon öncesi verdiğiniz bilgiler benim için çok değerlidir. Operasyon lokal anestezi altında yaklaşık 1 saat içinde gerçekleştirilmektedir. Operasyon sonrası göz çevresinde ödem, şişlik, morluk, göz yaşarması gibi şikayetler tamamen normaldir. Bu şikayetlerin büyük bir kısmı on gün içerisinde düzelmektedir.

  • Jinekomasti

    Genetik ve çevresel faktörler, ilaç kullanımı ve başka bilinmeyen nedenlerle erkek memesinde oluşan büyümedir. Ergenlik çağında bir miktar büyüme normal kabul edilmekte, zamanla bu değişiklikler normale dönmektedir. Üç erkekten ikisinde görülen bu durum ancak on kişiden birinde kalıcı hale gelebilmektedir. Farklı hastalıklar ve steroid benzeri ilaçlar ve kilo alımı sonrası jinekomasti görülebilmektedir. Altta yatan sebepten bağımsız olarak erkek hastalarımız için kozmetik açıdan rahatsız edici bu durum, farklı cerrahi yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Muayene ve analizler neticesinde oluşan büyümenin yağ dokusundan mı yoksa meme dokusundan mı kaynaklandığı tespit edildikten sonra tedavi yöntemine karar verilmektedir. Yağ dokusu kalınlığında artış olan hastalarımız için liposuction yöntemiyle yağ dokusunun çıkarılması operasyonu tercih edilmektedir. Meme dokusunda artış olan hastalarımız için; meme başı çevresinde yapılan kesi aracılığıyla fazla dokular çıkarılmaktadır. Erken dönemde kızarıklık, morarma, şişlik şikayetleri normal olarak kabul edilmektedir. Hastalarımızdan operasyon sonrası dönemde yaklaşık bir ay boyunca korse kullanmalarını ve ağır efor gerektiren faaliyetlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.

  • Botoks

    Botoks Nedir? Botoks, Botulinum toxin kelimesinden kısaltılmış, özünü bir bakterinin (Clostridium botulinum) oluşturduğu proteindir. Botulinum toksini, Clostridium botulinum ve diğer iki Clostridia türü tarafından üretilen birbiri ile benzer özellikler taşıyan yedi nörotoksinin ortak adıdır. Tamamiyle zararsız olmasının sebebi düşük dozlarda kullanılması ve vücüt içerisine dağılmamasıdır. Botoks özellikle yüz bölgesinde yaşa ve çevre koşullarına bağlı olarak oluşan kırışıklıkların giderilmesinde uzun yıllardır etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Kullanıldığı bölgede yer alan kaslara hızlı bir şekilde etki ederek rahatlamasını ve cildin gerginleşmesini sağlar. Mikro iğneler vasıtasıyla cildin altına ufak dozlarda verilerek yapılan botoks işleminden yaklaşık olarak 2 ila 3 hafta sonra, cilt istenilen gergin formuna kavuşur. Genetik faktörlere bağlı olarak 4 ila 6 aylık sürelerde tekrarlanmalıdır.

  • Meme Küçültüme

    Meme Küçültme Nedir? Büyük göğüslere sahip olmak çoğu zaman rahatsız edici olabilir. Büyük göğüsler sırt, boyun ve omuz ağrısı ve omuzlardaki sutyen askılarından dolayı oluklar oluşturabilir, aşırı terleme, göğüs altındaki kızarıklıklar ve enfeksiyonlar, spora katılmada güçlük, istenmeyen dikkat ve yorumlar ile rahat ve konforlu kıyafet bulma zorlukları gibi pek çok soruna yol açabilir. Omuz ağrısı, boyun ağrısı, omuzda yivlenme, Meme altında pişik şikayetleri ile başvuran hastalarda Meme küçültmesinden sonra dramatik bir düzelme görülür. Bu ameliyattan sonra süt verme azalacağı için hastalarımıza genellikle süt verme işlemi bittikten sonra yaptırmaları önerilir. Hastanın muayenesi yapıldıktan sonra USG, mamografi ve kan tetkikleri neticesinde ameliyat kararı alınır. Ameliyat Öncesi Doktorunuz sizin göğüs bölgenizin 3 boyutlu modellemesini çıkarttıktan sonra, sizin de fikrinizi alarak, ameliyat sonrası oluşacak muhtemel görünümünüzü 3 boyutlu olarak size sunacaktır. Meme Küçültme ameliyatı öncesi, kullandığınız mevcut ilaçlar ve rahatsızlıklarınız hakkında doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. Ameliyat Sonrası Genel anestezi altında yaklaşık bir saat süren bir operasyonla işlem gerçekleştirilmektedir. Genellikle kanama ihtimali bulunmayan hastalarımızda dren yerleştirmiyoruz. Ameliyattan 3 ile 5 gün sonra duş alınmalıdır. Hastanın ameliyat sonrası narkoza bağlı olarak yaşayacağı yorgunluk hissi kısa süreli dinlenme sonrası geçecektir. Operasyon sonrası bir gece hastanede kontrol altında tutulursunuz. Ardından doktorunuz tarafından verilen ilaçların kullanımı ve dikkat etmeniz gereken hususlar hakkında bilgilendirilirsiniz. Ameliyat sonrası doktorumuzun belirlediği aralıklarla kontrole mutlaka gelinmelidir. Ameliyat sonrası meme dokusu olduğundan daha büyük ve gergin olur, ameliyatı takip günler içerisinde meme gerçek boyutuna ve formuna döner. Ağır cisimler kaldırmak ve araç kullanmak gibi göğüs kaslarını zorlayan hareketlerden en az 7 gün uzak durulmalıdır. Yüzme, tenis, basketbol ve benzeri sporlarda aktif olarak kollar kullanıldığı için 6 ila 8 hafta yapılmaması tavsiye edilmektedir.

  • Burun Estetiği - Rinoplasti

    Burun Estetiği - Rinoplasti Nedir? Burun Estetiği – Rinoplasti, doğuştan veya bir olay sonucu burun yapısı değişmiş ve burun yapısından memnun olmayanlarda isteğe bağlı olarak yapılan estetik cerrahi müdahaleye verilen addır. Burun Estetiği - Rinoplasti sonucunda, buruna kalıcı şekil değişikliği işlemi yapılır. Bu işlemde yapılan estetik müdahale ile, burun iskeleti ve yumuşak dokuları yeniden şekillendirilerek, burun yüze göre uyumlu ve orantılı bir forma getirilir. Doktorunuzun ameliyat öncesi yaptığı muayene sonunda, sizin istekleriniz ve fikirlerinizi göz önüne alarak, yüzünüze en uygun estetik formu belirler. Yapılan estetik müdahale sonucunda burun yapınıza verilen formun yüz hatlarınıza uyumlu olması sağlanarak, doğal bir görünüm elde etmek amaçlanır. Ameliyat Yaşı Nedir? Yüzünüzün gelişiminin yaklaşık olarak %90’ı 16-17 yaşında tamamlanmış olsa da, Burun Estetiği – Rinoplasti için en uygun yaşlar erkeklerde 18, kızlar için ise 17 olmakla birlikte daha erken yaşlarda ameliyat olmak isteyen hastaların, doktorunuz tarafından yapılan muayene sonucunda ameliyata uygun olup olmadığı belirlenir. Kimler Olmalıdır? Burun yapınız, doğuştan veya bir kaza sonucu asimetrikse, büyükse, ucunda düşüklük varsa, bakıldığında burun delikleri geniş gözüküyorsa yani burun yapınız yüzünüze uyumlu değilse veya nefes almanızı zorlaştıran fonksiyonel bir problem varsa, Burun Estetiği yaptırmayı değerlendirebilirsiniz. Ameliyat Öncesi Doktorunuz sizin yüzünüzün 3 boyutlu modellemesini çıkarttıktan sonra, sizin de fikrinizi alarak, ameliyat sonrası oluşacak muhtemel görünümünüzü 3 boyutlu olarak size sunacaktır. Burun Estetiği ameliyatı öncesi, kullandığınız mevcut ilaçlar ve rahatsızlıklarınız hakkında doktorunuzu bilgilendirmelisiniz. Ameliyat Sonrası Burun Estetiği – Rinoplasti ameliyatı sonrası hastaya bandaj ve alçı yapılır. Hasta bu durumuyla, birkaç gün sonra sosyal hayatına rahatlıkla devam edebilir. Bir hafta sonunda bandaj ve alçı çıkartılır. Bu süre zarfında, yapılan cerrahi müdahale yöntemine ve kişinin genetik yapısına bağlı olarak, değişen derecelerde morluk ve şişlik görülebilir. Tabi ki bu morluk ve şişlikler geçicidir. Hastanın fizyolojik yapısına bağlı olarak morluk veya şişliklerin geçme süresi değişiklik gösterebilir. Hastanın ameliyat sonrası narkoza bağlı olarak yaşayacağı yorgunluk hissi kısa süreli dinlenme sonrası geçecektir. Operasyon sonrası bir gece hastanede kontrol altında tutulursunuz. Ardından doktorunuz tarafından verilen ilaçların kullanımı ve dikkat etmeniz gereken hususlar hakkında bilgilendirilirsiniz. Ameliyat sonrası doktorumuzun belirlediği aralıklarla kontrole mutlaka gelinmelidir.

  • Google Places
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2022 DrSistem

bottom of page