top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 1063 sonuç bulundu

  • Göz Bozuklukları (Kırma Kusurları)

    Gözümüze gelen ışığı gözümüzün uygun şekilde kıramamasından kaynaklanan bozukluklardır. Gözümüze gelen ışık gözün optik sistemi tarafından kırılarak gözün arkasında bulunan görme merkezinde odaklanması gerekir. Gözümüze gelen ışıklar gözümüzün kendi optik sistemi tarafından olması gerekenden fazla kırılırsa hasta uzağı göremez ve MİYOP olur. Gözümüze gelen ışıklar gözümüzün kendi optik sistemi tarafından olması gerekenden az kırılırsa hasta HİPERMETROP olur. Hem uzakta, hem de yakında sorun yaşarlar. Gözümüze gelen ışıklar gözün farklı meridyenlerinde farklı kırılırsa ışık görme merkezinde odaklanamaz ve odaksızlık hastalığı olarak bilinen ASTİGMAT’a neden olur. Hasta hem yakında hem uzakta görme sorunu yaşar. Baş ağrısı, yorgunluk okuma ve yakından çalışma isteksizliği olur. Kırma kusurlarının hepsi (miyop, hipermetrop, astigmat) gözlüklerle, kontakt lenslerle yada laser ve diğer cerrahi yöntemlerle düzeltilebilirler.

  • Göz Tembelliği (Ambliopi)

    Gözlük, lens yada herhangi bir ameliyatla düzeltilemeyen ve sebebinin bir göz hastalığı olmadığı görme bozukluklarıdır. En sık nedeni şaşılıktır. İki göz arasında farklı kırma gücü, yüksek hipermetropi ve astigmat başlıca diğer göz tembelliği nedenlerindendir. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde bir gözün bir süre kapalı kalması, yada göze ışık girişini engelleyen veya azaltan doğuştan katarakt gibi nedenler de göz tembelliği yapan nedenler arasındadır. Göz tembelliğine neden olan etkenin düzeltilmesi, eğer oluşmuşsa göz tembelliğinin erken çocukluk döneminde tedavisi önemlidir.

  • Katarakt

    Katarakt gözün içindeki kendi doğal merceğinin saydamlığını yitirerek bulanıklaşmasıyla oluşan ve görmenin azalması veya kalitesinin bozulması ile karakterize bir durumdur. Kataraktın şiddetine göre hasta dumanlı ya da bulanık görmekten yakınabileceği gibi ilerlemiş olgularda görme ileri derecede azalabilir. Başlangıçta hasta tül perdenin arkasından bakıyormuş gibi görür. Kataraktın başlangıç yerine ve derecesine göre bazıları parlak ışıkta, bazıları da loş ışıkta daha az gördüğünü ifade eder. Işıkların etrafında saçılmalar, renklerin canlığını kaybetmesi, soluk sarı – gri görüş kataraktın diğer bulgularıdır. En sık ortaya çıkan tipi yaşa bağlı olan tipidir. Altmış yaş civarında başlar. Bunu yanında, şeker hastalığı, sigara, göz travması ve göz iltihabı, uzun süre steroid kullanılması sonucu katarakt gelişebilmektedir. Teşhisi için basit göz muayenesi yeterlidir. Tedavisi yalnız cerrahidir.

  • Hipermetrop

    Cisimlerden yansıyan ışınlar tam olarak görme merkezinde değil daha arkada odaklanıyorsa gözde hipermetropi vardır ve kişi yakını uzağa göre daha bulanık görür.Gözlük-Kontaktlens kullanımıyla görüntü netleştirilebileceği gibi Excimer Laser&Lasik yöntemiyle hipermetropi tamamen tedavi edilebilir.

  • Göz tansiyonu nedir? Normal değeri ne olmalıdır?

    Göz içi basıncının normal düzeyi 10-20 mmHg arasındadır. Glokomlu gözlerde bu değer 20 mmHg üzerine çıkmaktadır. Her glokom hastanın kendine ait bir normali saptanmalıdır.

  • Akıllı Mercek (trifokal mercek)

    Herkes gözlüklerden kurtulmak ve dünyanın tüm güzelliklerini kendi gözleriyle görmek ister. Ancak bu doğrultuda yapılan müdahaleler arasında en yaygını olan lazer tedavisi, kişiden kişiye farklılık gösteren göz yapıları sebebiyle her hastaya uygulanamıyor. Göz içindeki merceğin çıkarılması sonrasında, yerine yerleştirilen göz içi merceklerini hastalar ömür boyu kullanabiliyorlar. Yakın, uzak ve ara mesafedeki görme problemlerine aynı anda çözüm üreten trifokal mercekler sayesinde hastaların gözlük ve lenslerinden kurtulabiliyor. Trifokal mercek ameliyatları; yakın, uzak ve ara mesafede görme sorunlarına karşı çözüm olarak göz yapısı uygun olan hastalara önerdiğimiz bir tedavi yöntemidir. Bu merceklerde bulunan çeşitli halkaların bir bölümü uzağı, bir bölümü ise yakını ve ara mesafeyi görmede yardımcı olur. Bu şekilde, gözde görmeyi sağlayan sarı noktanın üzerine hem uzaktaki hem yakındaki görüntüler net olarak düşer. Kısa sürede adapte olunabilen bu durum sayesinde hastalar, uzak ve yakın gözlüklerinden kurtulabilirler.Ayrıca bu durum ömür boyu sürer. Katarakt ameliyatında da kullanılabilir Bu tedavinin en büyük getirilerinden bir tanesi ise, katarakt ameliyatı olması gereken hastalarda kullanılması durumunda, ameliyat sonrasında hastanın günlük hayatta, uzak ve yakın gözlüğü kullanımını en aza indirmesidir. Kullanılan çok odaklı lensler, eski iki odaklı lenslere göre yakın, orta ve uzak mesafelerde net görüş sağlamanın yanı sıra, gece görüşlerindeki parlamaları da engeller. Yerleştirilen merceklerin ömür boyu kullanılabiliyor olması, alerji yapmaması ve göz dokusuna uyumlu olması ise en büyük avantajlarıdır. Hasta seçimi ve ön muayene önemli Hasta için uzağı mı, yakını mı görmenin daha önemli olduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. Her şeyden önce, detaylı bir göz muayenesi yapılması kesinlikle şart. Her hastanın göz yapısı bu ameliyata uygun olmayabilir. Hastanın göz bebeği boyutlarının yanı sıra, kataraktı olan hastaların mesleki durumu, yaşı, okuma alışkanlıkları gibi etkenler dahi hasta seçimini etkileyen faktörler. Hastaların ameliyat öncesinde detaylı olarak bilgilendirmesinin de önemli etkenlerden bir tanesi. Doğru hasta seçimi, uygun teknik, ameliyatın gerçekleştirildiği kurum ve hekimin tecrübesinin yanı sıra, kullanılan merceğin doğru seçilmesi sayesinde bu ameliyatlarda yüksek bir başarı oranı yakalanmaktadır. Ameliyat sonrasında ise yaklaşık 3-4 haftalık bir süreç boyunca hastalardan damla kullanmaları ve gözlerine özen göstermeleri istenir. Görme, yaklaşık 1-2 gün içerisinde normal seviyelerine ulaşırken, hastalar normal hayatlarına dönebiliyorlar.

  • Göz yaşı kanalı tıkanıklıkları

    Göz dış ortama açık bir organ olması nedeniyle sürekli nemli kalması gereken bir bölgedir. Göz yaşı bezlerinde üretilen göz yaşın bir kısmı kullanılır, bir kısmı buharlaşır, artan kısmıda göz yaşı kanallarıyla burun ve boğaza atılır. Eğer bu tahliye kanallarında tıkanma olursa o zaman fazla göz yaşı dışarıya akmaya başlar. Kanal içinde birikip atılamayan göz yaşıda sık sık iltihaplanma ve çapaklanmalara neden olur. Göz yaşı kanalı tıkanıklıkları en sık yeni doğan bebeklerde ve 40 yaşlarına gelmiş kadınlarda görülürken tüm yaşları ve her cinsi tutabilir. Bebeklerde müdahele için 1 yaşına kadar beklenirken erişkinde hemen müdahele edilmelidir. Bebeklerde bir yaşına kadar masaj tedavisi uygulanır. Eğer açılmazsa müdahele yapılır. İlk müdahele sondalamadır. Ameliyat ön planda tutulmaz. Erişkinde bunun aksine hemen müdahele edilmelidir. İlk müdahele lavaj uygulamasıdır. Kanala girilerek basınçlı sıvı verilir. Ancak her göz sulanması göz yaşı kanalı tıkanıklığı anlamına gelmez. 1.gözün saydam tabakası yada damarlı bölgenin tahrişi sonucu refleks olarak göz yaşı salgısı artabilir. Bunlar alerji, yabancı cisim kaçmaları, yakıcı maddeler ve yaralanmalardır. 2.Gerçek anlamda göz yaşı kanalı tıkanıklıkları olabilir. Sebepleri burun kemiği eğrilikleri, göz enfeksiyona bağlı kanal tıkanmaları, uzun süren alerjiler olabilir, burun içinde et büyümeleri, bu bölgeye alınan darbelerolabilir. 3.Birde kanalda gerçek anlamda tıkanıklık olmadığı halde sulanma olan durum vardır ki buda pompa yetersizliğidir. Alt göz kapağı gevşekliği, yüze gelen sinir felci ve göz kapağı kaslarının güçsüzlüğüne bağlı olabilir. Ancak hastada gerçek anlamda bir göz yaşı kanalı tıkanıklığı olup olmadığını anlamak için muayene gereklidir. Çünkü yeni doğan bebeklerde göztansiyonu yükselmesi, gözde yaralanmalar ve alerjide gözde sulanmaya sebep olabilir. Erişkinde alerji, kirpiklerin içe dönmesi, gözün saydam tabakasının zedelenmesi, yüz felci kapak bozuklukları, yüz yaralanmaları gibi sebeplerde olabilir. Göz yaşı kanalı tıkanıklıkları herhangibir seviyede olabilir; kanal ağzı darlığı olabilir, giriş kanalı tıkanıklığı olabilir yada kesenin kedisinin tıkanıklığı yada yapışıklığı olabilir. Göz yaşı kanalı tıkanıklıkları sık sık enfeksiyonlara sebep olur bu enfeksiyonlar tedavi edilmez ise enfeksiyon kapaklar ve yüze yayılma eğilimi gösterir. Bunun sonucunda orbita selüliti, sinüzit hatta menenjit bile gelişebilir. Göz yaşı kanalı tıkanıklığı olan hastalarda katarakt ameliyatlarında enfeksiyon riski vardır. Yaşı kanalı tıkanıklıklarının tedavisi cerrahi yolla yapılır. Öncelikle çocukda probing yöntemi uygulanır. Eğer açılmıyor ise 4 yaşına kadar olan çocuklarda ritleng tüpü uygulanır. Bu yaştan sonraki çocuklarda aynı erişkindeki cerrahi yöntemler uygulanır. Erişkinde önce lavaj uygulanır, lavaj(göz yaşı kanalı içine basınçlı sıvı verilmesi) uygulamasından başarı elde edilemiyorsa cerrahi uygulanır. Bu gün ençok uygulanan 2 tür yöntem vardır; 1- video kamera yardımı ile burun içerisinden yeni bir kanal açılarak bunun içerisine silikon tüp konulur. Bu tüp yaklaşık 3 ay burada bırakılarak yara iyileşmesi esnasında kanalın kapanması engellenir. 2- diod lazer ile kanala girilmesi; karbonize bir yöntemdir. Cihaz adeta koter tarzında burun içerisine kanal açarak girer. Bu iki yöntem dışında eskiden sıkça uygulanan açık cerrahi yöntemde vardır. Bu yöntemde burun sırtı ile göz arasında bir bölgeden cilt, cilt altındaki dokuları ve kemik doku açılarak buruna tüp konulmaktadır.

  • Kataraktın tedavisi nasıl yapılmaktadır ?

    Kataraktın ilaçla yada gözlükle tedavisi yoktur. Tek tedavisi cerrahi olarak yapılır. Ameliyatla saydamlığını kaybeden mercek alınır, yerine yeni mercek konulur. Katarakt ameliyatları halk arasında lazerli denilen fako tekniği ile dikişsiz olarak yapılır. Ameliyat esnasında hasta bayıltılmaz. Sadece damla ile göz uyuşturulur ve yaklaşık 10-15 dakika süren bir ameliyattan sonra hasta evine gönderilir. Yaklaşık 12 saat sonra göz açık bırakılır. Yaklaşık 5 gün kadar su değdirilmez. En çok sorulan sorulardan biriside; ameliyat ne zaman yapılmalıdır? Görme bozukluğu hastanın günlük işlerini etkileyecek seviyeye gelmesi durumunda ameliyat yapılabilir. Eskiden olduğu gibi gözün tamamen kapanması beklenmez. Aksine gözün tamamen kapanması ameliyatı zorlaştırıp süresini uzatır. Doğumsal kataraktlar tespit edildiği anda hemen ameliyat edilmelidir. Eğer beklenilirse göz tembelliği ve göz kayması oluşabilir. Bebek 3 yaşından küçük göze ameliyat esnasında mercek konulmaz. 3-4 yaşına gelene kadar ameliyattan sonra gözlük yada kontakt lens kullandırılır. Daha sonra mercek konulmak üzere tekrar ameliyat yapılır. Sık sorulan sorulardan; göze konulan mercekler nasıl olmalıdır? Bu mercekler ömür boyu gözde kalacağı için göze uyumu tam olmalıdır. Ameliyat sonrasında gözde bırakılan merceğin arka zarının beyazlaşmasını engelleyecek özellikte olması gerekir. Katarakt tekrar oluşur mu? Kataraktın tekrar oluşması mümkün değildir. Ancak gözde bırakılan arka zar beyazlaşabilir. Bu durumda YAG lazer denilen bir lazerle ameliyatsız 1-2 dakikada tedavi edilebilir. Ameliyattan sonra gözlük kullanımıda sık sorulur. Mercek ölçümü özel bir alet ile yapılır. Uzak için gözlük numarası 0 olarak hesaplanılır ancak hastada astiğmat varsa bunun için özel mercek takılmalıdır. Yakın okuma için gözlük verilebilir. Yada hasta tercih ederse ve hastanın gözü de uygun ise hem uzak hem yakını gösteren merceklerde konulabilir.

  • Keratokonus hastalığı ,tanı ve tedavi süreci

    Gözün 2 adet merceği vardır, bunlardan ilki mercek denilen lens, ikincisi de gözün saydam tabakasını oluşturan ön kısımdaki korneadır. Hastalık gözün saydam tabakasının (korneanın) öne doğru sivrilmesine bağlı olarak yüksek astiğmat ve miyopi gelişmesidir. Korneadaki öne doğru olan bu sivrilmeden dolayı da korneada incelme meydana gelir. Hastalık ilerleyicidir ve ergenlik döneminde ortaya çıkar. Hastalar genellikle ciddi görme kaybı olana kadar hastalıktan haberdar olmayabilirler. Keratokonus’un sebebi tam olarak bilinmemektedir. Irsiyet ve göze sürekli uygulanan mekanik darbeler sebep olduğu bilinir. Sert kontakt lens kullanılması hastalığın ilerlemesine sebep olmaktadır. Korneası ince olan hastalar risk gurubundadır. Hastalık her safhasında tedavi edilebilir. Ancak geciktikçe hastalık ağırlaşır ve tedavideki başarı azalır. Hastalığın en önemli bulguları; sürekli artan bir astigmat ve buna bağlı olarak aratan görme bozukluğu. Gözlük numaralarının artırılmasına rağmen tam görmenin sağlanamaması. Işığa hassasiyet artması. Gözde devamlı kaşıntı ve rahatsızlık olmasıdır. Hasta her doktora gittiğinde gözlük numarası artar. Hastaların %96 sın da her iki göz tutulur ancak iki göz eşit hızda seyretmez. Hastalığın seyri önceden bilinemez, zaman zaman duraksamalar gösterebilir. Hastalığın tanısı basit göz muayenesi esnasında hekimin yüksek astigmattan şüphelenmesi ile başlar. Hastanın kornea tabakasının eğrilikleri ölçülür ve kesin tanı kornea topografisi yani haritası ile konur. Renkler kornea kalınlığına ve şekline göre değişir. Keratokonusun durdurulmasına yönelik tek tedavi cross-linking tedavisidir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir. Hastalığın seyrinde gözlük verilmesi, sert kontakt lens takılması hastanın görme kalitesini artırmak adına yapılır. Daha ileri safhalarda hastanın korneasına halka takılabilir. Halka takılmasındaki amaç gözlük numarasını düşürüp görüş kalitesini artırmaktır. Daha ileri safhada da hastaya kornea nakli yapılır.

  • Sarı nokta hastalığı, tanı ve tedavisi ?

    Sarı nokta (makula) hastalığı tüm dünyada 50 yaş üzerindeki erkek ve kadınlarda en sık görme kaybına sebep olan hastalıklardandır. Sarı nokta hastalığı olanlar; görme ile ilgili olan tüm aktivitelerde zorlanmaya başlarlar. Çünkü sarı nokta merkezi görmeyi sağlar ve asıl görmenin %90 ı burada olur. Ancak hastalığın ileri evrelerinde bile görme tamamen kaybolmaz. Hastada merkezi görme alanı dışındaki görüş alanı ile hasta yaşantısını devam ettirir. Sarı nokta gözün retina tabakası içerisinde iğne başı kadar bir alana tekabül eden damarsız bir bölgedir. Sarı nokta hastalığında merkezi görme azalması dışında cisimlerde şekil bozukluğu (distorsiyon) olabilir. Sarı nokta bölgesi gözün en çukur bölgesi olması nedeniyle toksik maddeler burada toplanır. Sağlıklı insanlarda bu toksik maddeler vücut tarafından atılırken, hastalarda bu maddeler atılamaz ve burada birikir. Sarı nokta hastalığı kuru tip ve yaş tip olmak üzere ikiye ayrılır. Kuru tipte bu bölgedeki retina tabakasında incelme meydana gelir. Yaş tipte ise sarı noktanın altında istenmeyen damar oluşumları olur. Bu damarlardan sızıntılar ve kanamalar oluşur. Bu nedenle de görme kayıpları oluşur. Sarı nokta hastalıklarının büyük çoğunluğu kuru tip olmasına rağmen yaş tiplerde görme kayıpları daha ağırdır. Sarı nokta hastalığının belirtileri; Bakılan noktanın ortasında koyu karanlık bir bölge oluşabilir. Renkler olduğundan daha soluk görülür. Bakılan noktadaki düz çizgilerde eğrilmeler görülebilir. Yazıları okumak zorlaşır çünkü harfler soluklaşabilir, şekilleri deforme olur. Gece görüşünde zorluk olur. Bakılan yerlerdeki ayrıntılar görülemez. Hastalarda bu bulguların tamamı olmayabilir. Bulgularını biri yada birkaçı olabilir. Sarı nokta hastalığının tanısını koymak bu günkü teknoji ile kolaydır. Göz arkası muayenesi ardından göz anjiosu ve OCT (göz tomografisi) hastalığın tipide ayırt edilebilir. Hastalığın tedavisinde erken tanı önemlidir. Hastalığın kuru tipinde var olan görme kaybı geri döndürülemez ancak ilaç tedavileri ile ilerlemesi durdurulabilir. Yaş tipinde ise daha etkili tedaviler uygulanabilmektedir. Hastalar AMSLER GRİD testi denen kareli kağıt testini evde kolaylıkla yapabilirler. Kağıttaki çizgilerde kırılmalar ve silinmeler olur. Sarı nokta hastalığının tedavisi; hastalığın kuru tipinde içerisinde içerisin de bazı vitamin ve mineral takviyeleri olan ilaçlar kullanılır. Hastalığın yaş tipinde erken safhada bazı tabletler kullanılabilir. Günümüzde en etkili tedavi olarak göz içi enjeksiyonlar yapılabilir. Tedavide kullanılan ilaçlar göz içerisinde oluşan ve hastalığın ilerlemesine sebep olan kötü damarların gelişmesini engeller. Fotodinamik tedavide damar tıkanmalarını engellemek ve kan serumunun sızıntısını engellemek amacı ile yapılır. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz gibi vitamin ve minerallerle destek tedavisi yapılır. Hastaların sigara kullanmaması, yaş meyve ve sebzelerin ağırlıkta olduğu beslenme, Fazla güneş ışığından korunma önerilir. Hastalığın irsiyet özelliği vardır. Şeker hastalığı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları risk faktörüdür.

  • AŞIRI EL TERLEMESİNİN TEDAVİSİ MÜMKÜN

    Ellerde aşırı terleme, kişiyi sosyal, mesleki ve psikolojik açıdan etkileyerek yaşam kalitesini ileri derecede bozar, kendine güvensizlik ve depresyona, dolayısı ile mesleki başarısızlığa da neden olur. El ve ayak terlemeleri, erken çocukluk döneminde başlar, ergenlikte belirgin hale gelir. Eline aldığı her nesne ıslandığından, bu durum spor yapmayı, bilgisayar kullanmayı, ödev yapmayı sıkıntılı hale getirir. Sınavlarda sınav kağıdı ıslanır, müzik aleti çalamaz. Eldiven giyilerek yapılan meslekler (diş hekimi, doktor, fizyoterapist gibi) ızdırap verir. Islak ellerde, fiziksel tahriş ile dermatitler meydana gelebilir. Ayaklardaki aşırı terlemede, ayaklar adeta ayakkabı içinde yüzer, ayakkabılar deforme olur, mantar enfeksiyonları görülebilir. Hiperhidrozisin tıbbi tedavisinde kremler, iyontoforez veya galvanoterapi, geçici olarak etkili olmaktadır. Ellere, yine geçici etkiye sahip botoks enjeksiyonları kesinlikle sakıncalıdır. Botoks, sadece koltukaltı terlemelerinde, belli aralıklarla uygulanabilir. El terlemelerinde, esas ve kalıcı tedavi, minimal bir cerrahi girişim yöntemi olan, “Endoskopik torakoskopik sempatektomi” (ETS) uygulanır. ETS %100’e yakın başarıya sahiptir. ETS’nin uygulandığı seviyelere göre refleks terleme oranı ve şiddeti değişir. 4. omurga seviyesinde uygulanan ETS ile ciddi reflex terleme görülmemektedir. Doğru hasta seçimi ve uygulamada doğru seviye seçimiyle, yüksek bir başarı oranı ve daha az yan etki ile daha yüksek bir hasta memnuniyeti sağlanır.

  • Akciğer Kanserinden Korunma

    Akciğer kanserini önlemenin kesin yolu yoktur, ancak şu önlemlerle riskinizi azaltabilirsiniz: Sigara içmeyin. Hiç sigara içmediyseniz başlamayın. Akciğer kanseri için bu büyük risk faktöründen nasıl kaçınılacağını anlayabilmeleri için çocuklarınızla sigara içmemeleri konusunda konuşun. Çocuklarınızla sigaranın tehlikeleri hakkında ne kadar erken konuşmaya başlarsanız, akran baskılarına karşı tepkileri o kadar güçlü olur. Sigara içmeyi bırakın. Şimdi sigara içmeyi kesin. Yıllarca sigara içmiş olsanız bile sigarayı bırakarak, akciğer kanseri riskinizi azaltabilirsiniz. Sigarayı bırakma konusunda yardım almak için doktorunuzla konuşun. Nikotin replasman ürünleri, ilaçlar ve destek grupları seçenekler arasındadır. Pasif sigara içiciliğinden (dumanaltı, ikinci el sigara) kaçının. Eğer sigara içen biriyle yaşıyor ya da çalışıyorsanız, onu sigarayı bırakmaya zorlayın. En azından, dışarıda sigara içmesini isteyin. Bar ve restoran gibi insanların sigara içtiği yerlerden kaçının ve sigara içilmeyen yer seçenekleri araştırın. Evinizi radon için test edin. Özellikle radonun bir problem olduğu bilinen bir bölgede yaşıyorsanız, evinizdeki radon seviyelerini kontrol ettirin. Yüksek radon seviyelerinin düzeltilmesi evinizi daha güvenli yapar. İş yerindeki kanserojenlerden kaçının. İş yerindeki zehirli kimyasallara maruz kalmamak için, kendinizi korumak için önlemler alın. İşvereninizin önlemlerini takip edin. Örneğin, korunma için bir yüz maskesi verildiyse, daima kullanın. İşyerinizde kendinizi korumak için ne yapmanız gerektiğini doktorunuza sorun. Sigara içiyorsanız, işyeri kanserojenleri akciğer hasarı riskini arttırır. Meyve ve sebzelerden zengin bir diyetle beslenin. Çeşitli meyve ve sebzelerle sağlıklı bir diyet seçin. Vitaminler ve mineralleri doğal besin kaynaklarından almak en iyisidir. Zararlı olabilecekleri için, hap şeklinde çok miktarda vitamin almaktan kaçının. Örneğin, ağır sigara içenlerde akciğer kanseri riskini azaltmayı umut eden araştırmacılar kendilerine beta karoten takviyeleri verdi. Sonuçlar, takviyelerin aslında sigara içenlerde kanser riskini arttırdığını gösterdi. Haftanın günlerinin çoğunda egzersiz yapın. Eğer düzenli egzersiz yapamıyorsanız, yavaş başlayın. Hafta günlerinin çoğunda egzersiz yapmaya çalışın.

  • Google Places
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2022 DrSistem

bottom of page