top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 1063 sonuç bulundu

  • Diş Beyazlatma ile İlgili Merak Ettikleriniz...

    Diş beyazlatma (bleaching) işlemi, dişin en üst tabakası olan mine tabakasının gözle görülmeyen gözenekli yapısına yerleşmiş olan renkli maddelerin, özel içerikli diş beyazlatma jelleri ile temizlenmesi işlemidir. Diş Beyazlatma ( Bleaching ) Diş Temizliği İle Aynı Şey Midir? Hayır değildir. Diş beyazlatma işlemi dişin temiz ve lekesiz halindeki ana renginin açılması işlemidir. Diş temizliği (detertraj) ise dişin üzerinde ve aralarında birikmiş olan diş taşı ve lekelerin temizlenmesi işlemidir. Yani diş taşı temizliği(detertraj) yapılmış diş temiz fakat sarı renkli olabilir. Diş beyazlatma işlemi ile bu temiz ve sarı dişler beyaz hale getirilmektedir. Dişler Nasıl Beyazlar? Dişler diş taşı ve lekelerinden arındırıldıktan sonra gerek diş hekimi koltuğunda özel jel ve ışık kaynağı (Led, lazer) yardımıyla gerekse evde hekim tarafından hasta için özel yapılmış plaklar bazen de her iki yöntem bir arada uygulanmak suretiyle beyazlatılır. Diş Beyazlatma( Bleaching ) Zararlı Mıdır? Diş beyazlatma işleminin geçici 1-2 günlük hassasiyet sorunu dışında kanıtlanmış herhangi bir zararı yoktur. Diş Beyazlatmadan Sonra Dişler Eski Rengine Tekrar Döner Mi? Diş beyazlatma işleminde elde edilen sonuç iki yıla kadar aynı kalabilir. Şayet fazla miktarda çay, kahve, kırmızı şarap, sigara kullanımı ve yetersiz bakım varsa renk daha kısa sürede geri gelecektir. Sigara İçen Kişilere Diş Beyazlatma Yapılır Mı? Diş beyazlatma işleminde elde edilen sonuç iki yıla kadar aynı kalabilir. Şayet fazla miktarda çay, kahve, kırmızı şarap, sigara kullanımı ve yetersiz bakım varsa renk daha kısa sürede geri gelecektir. Diş Beyazlatma İşlemi Dişlerde Ağrı Yapar Mı? Diş beyazlatma işlemi dişlerde kalıcı bir hasara, ağrıya sebep olmaz .İşlem sırasında ve sonraki 1-2 gün geçici bir hassasiyet olabilir. Diş Beyazlatma Dişlere Zarar Verir Mi? Dolgularım ve Kaplamalarım Bozulur Mu? Diş beyazlatma işlemi dişlere herhangi bir zarar vermez. Beyazlatma işlemi porselen kronların(kaplamaların) rengine hiçbir etkisi olmadığından kronların üzerine zaten uygulanmaz. Dolgular ise dişin sadece belli bir kısmında yer aldığından kalan diş dokusu beyazlarken dolguların rengi sabit kalacaktır. Bu yüzden beyazlatma işlemi sonrası dolgular yeni renk ile uyumlu olmaları açısından rötuşlanabilir. Eski Kanal Tedavili Dişlerim Zamanla Grileşti Onlarda Beyazlar Mı? Bu tür dişler internal bleaching dediğimiz yöntemle tek başlarına beyazlatılır. Burada önemli olan kanal tedavisinin mükemmel ve dişte hiç çürük dokunun olmaması gerekir. Bu yüzden bazen hekimler içten beyazlatma işlemi yapmadan sızdırmazlığın sağlanması için önce kanal tedavisini tekrardan yapılması gerektiğini söyleyebilir. Her İnsanın Dişi Beyazlatılabilir Mi? Diş beyazlatma jelinin içeriğine alerjisi olan bireyler ve ağzını uzun süre açık tutamayan ciddi TME sorunu olan hastalar dışında herkese beyazlatma işlemi uygulanabilir. Bazı diş dokuları beyazlatma işlemine elverişsiz olduğundan hekim tarafından beyazlatma işlemi yapılmayabilir.

  • Çocuk İlk Diş Muayenesi

    Çocuğumu Çocuk Diş Hekimine Tanıştırmadan Önce Onu Nasıl Hazırlamalıyım? Önemli olan çocuğunuzun çürük ya da başka bir problem oluşmadan diş hekimiyle tanıştırılmasıdır. Çocuğun ilk randevuda edindiği tecrübe ve hekime olan güveni onun ileride karşılaşabileceği durumlara karşı hazırlanmasında büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple çocuğunuzun ilk diş hekimi randevusunu asla ertelemeyin. Hatta onun için özel olan bir gün (doğum günü, karne günü…) seçilmesi daha uygun olabilir. -Unutmayınız ki çocuğunuz doğduğunda diş hekimi korkusu dahil hiçbir korkudan haberleri yoktur. Çocuğunuzun ilk diş hekimi randevusu öncesi kesinlikle ona diş hekimi deneyimlerinizden bahsetmeyin ve mümkün olduğunca olumlu düşünün. Randevu öncesi aşırı bilgilendirme onun daha çok endişelenmesine neden olacağı için sıradan bir gün gibi davranmanız çocuğunuza daha olumlu yansıyacaktır. -Çocuğunuza kesinlikle “acıtmayacak, korkmana gerek yok” gibi cümleler kurmayın çünkü bu durum çocuğunuzda canının yanabileceği düşüncesine yol açabilir. -Çocuğunuza, eğer dişlerini tedavi ettirmezse çekilmesi gerekeceği ya da iğne vurulması gerekeceği söylenmemelidir, çünkü tüm bu korkuttuğunuz tedavilere bir gün ihtiyaç duyulabilir. -Çocuğunuza tedavileri yaptırma karşılığında onu ödüllendirmek amaçlı hediye alacağınızı söylemeyin, çünkü bu durum çocuğunuzun tedaviyi zor bir işlem olarak algılamasına neden olacaktır.

  • Kanal Tedavisi Hakkında Merak Edilenler...

    Kanal Tedavisi Nedir? Kanal Tedavisi Ne Zaman Yapılır? Kanal tedavisi; diş çürüğünün dişin canlı dokularının yer aldığı pulpa odasına ulaşması veya çok yakınına gelerek dişin sinirlerini etkilediği durumlarda yapılır. Ayrıca şiddetli travma sonrası dişte kırık oluşmasa bile darbeye bağlı kök ucundaki sinirlerin hasar gördüğü tespit edilirse de kanal tedavisi uygulanır. Kanal Tedavisi Sırasında Ağrı Olur Mu? Kanal tedavisi dişin damar sinir ağının yani pulpanın çıkartılma işlemi olmasına rağmen birçok kanal tedavisi işlemi doğru ve etkili anestezi tekniği ile ağrısız olarak gerçekleştirilir. Bazen çürük çok ileri seviyede olursa dişte enfeksiyon gelişir ve antibiyotik desteği alınmasına rağmen kabul edilebilir rahatsızlıklar yaşanabilir. Kanal Tedavisi Ne Kadar Sürede Yapılır? Kanal tedavisi enfeksiyonun etkilediği bölge ve enfeksiyon yoğunluğuna göre; tek seansta dişin açılıp çürük ve pulpanın temizlenip kanalların doldurularak bitirilebileceği gibi bazı durumlarda da 3 gün veya 7 günde bir pansuman yapılarak enfeksiyon kaybolana kadar devam edilebilir. Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır? Kanal tedavisi aneztezi altında dişin çürüğünün temizlenmesiyle başlar. Temizlik işlemini takiben özel aletlerle dişin pulpa dokusu çıkartılır. Çalışma boyunun tespiti için röntgen alındıktan sonra dişin içindeki her kanala özel aletlerle girilip kanal duvarları temizlenir. Kanal tedavisi sırasında özel döner aletler de kullanılabilir. Kanal tedavisi kanallarda hiçbir enfeksiyon belirtisi gözlemlenmediğinde özel malzemelerle (gutaperka) kanalların doldurulmasıyla tamamlanır. Kanal Tedavisi Sırasında Antibiyotik Almak Gerekir Mi? Kanal tedavisi sırasında antibiyotik kullanımı akut hale gelmiş enfeksiyonları baskılamak ve diş hekimine çalışma olanağı sağlaması açısından bazen gereklidir. Tüm kanal tedavisi süresince antibiyotik alınması veya ne olur ne olmaz diyerek hastanın kendi başına karar vererek antibiyotik alması, kanal tedavisinin başarılı olup olmadığını maskeleyeceğinden tavsiye edilmemektedir. Kanal Tedavisi Sırasında Nelere Dikkat Edilmelidir? Kanal tedavisi sırasında seanslar arasında hala iyileşme döneminde olunduğu unutulmamalıdır. Kanal tedavisi randevuları arasında dişin üzerinde geçici dolgu olduğundan özellikle geçici dolgunun korunması için o bölge fazla kullanılmamalı, yapışkan gıdalar tüketilmemelidir. Kanal tedavisi genellikle fazla madde kaybı olan dişlere uygulandığından kanal tedavisi bitene kadar dişin yapısal olarak sağlam olmadığı unutulmamalı ve sert gıdalar tüketilmemelidir. Kanal Tedavisi Tekrarı Ne Zaman Yapılır? Kanal tedavisi tekrarı (retreatment) çeşitli sebeplerden dolayı yeniden sorun çıkaran daha önceden kanal tedavisi görmüş dişlere tekrardan kanal tedavisi yapılmasıdır. İşlem sırasında daha önceden dişe konulan gutaperka ve/veya diğer kanal dolum malzemeleri çıkartılıp, kanal tedavisi aşamaları baştan tekrar edilir. Dişte ve çevre dokudaki şikayetler geçince kanal tedavisi dolum işlemi ile sonlandırılır.

  • Çocuk Diş Hekimliği

    Doğumdan ergenlik çağına kadar çocuklarımızın ağız ve diş sağlığının önemini kavraması, yaşamlarının büyüme ve gelişme döneminde bulunan 0-14 yaş arası çocuk ve gençlerin çürüksüz bir yaşama başlamaları için en önemli adımdır. Pedodontisler yani çocuk diş hekimleri, bu süreçte bebek, çocuk ve gençlerin ağız ve diş sağlığını korumak için önleyici diş tedavileri uygular. Bebek, çocuk ve genç diş sağlığı ile ilgili en çok merak edilenlere aşağıda ulaşabilirsiniz. Biberon çürüğü nedir, bu çürüklerin oluşması nasıl önlenebilir? Bebeklerin daha rahat uykuya dalması için sürdürülen gece beslenmelerinin ardından, diş üzerinde biriken ve uyku sırasında temizlenemeyen sütler bakteri oluşumuna ve en nihayetinde de biberon çürüğüne neden olmaktadır. Bu çürüklerin oluşmasını önlemek için beslenme alışkanlıkları düzenlenmeli, süt tüketiminin ardından ağız ve diş temizliğini sağlamak için mutlaka su içirilmelidir. Buna ek olarak yumuşak bir bez yardımıyla bebeklerin dişleri düzenli bir şekilde temizlenmelidir. Uzun süreli emzik kullanımı ve parmak emme alışkanlığı diş yapısının bozulmasına neden olur mu? Uzun süreli emzik kullanımı diş diziliminin olumsuz etkilenmesine ve konuşma bozukluklarına neden olabilir. Parmak emme alışkanlığı, derin damak oluşumu, konuşma bozukluğu ve üst ön dişlerin daha çok öne çıkması ve alt ön dişlerin arkaya doğru kaymasına neden olur. Bu iki alışkanlık hem süt dişlerinin hem de daimi dişlerin yapısını olumsuz etkileyeceği için en kısa sürede bu alışkanlıkların bırakılması ve hali hazırda oluşmuş bozuklukların düzeltilmesi amacıyla pedagogdan ve pedodontisten destek alınması gerekmektedir. Diş travmaları nedir ve nasıl önlenebilir? Çocuklar yürümeye başladıklarından ergenlik dönemine kadar oldukça hareketli ve aktif bir yaşam sürer. Bu aktif yaşamla birlikte çocukların düşme, sert zemine çarpma ve takım sporları sırasında darbe alma gibi travmalar yaşaması olasıdır. Bu olasılıkları azaltmak için koruyucu dişlik kullanmalı ve yaşanan her diş travasında sorun büyümeden en hızlı şekilde tedavisi sağlanmalıdır. Süt dişleri neden önemlidir? Çocuklarda süt dişleri hem mevcut hem de gelecekteki hayat kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Sağlıklı süt dişleri estetik görüntüsüyle çocuğun mutlu ve kendine güvenli bir birey olmasına, sağlıklı bir şekilde yiyecekleri ısırmasına ve çiğnemesine, doğru ve akıcı bir şekilde konuşmasına olanak sağlar. Sağlıklı ve güçlü bir süt dişi yapısı sayesinde daimi dişler için gerekli altyapı sağlanmış olur. Süt dişlerinin çürüme riski ile kalıcı dişlerin riski aynı mıdır? Dişlerin çürümesine ağız ve diş çevresinde bakterilerin birikmesi neden olmaktadır. Bir çocukla yetişkin bir bireyin yaşam tarzlarını kıyasladığımızda, çocukların şeker ve karbonhidrat içerikli besinleri daha çok tüketmesi, ağız ve diş temizliğine yeterince özen göstermemesi süt dişlerinin çürümeye daha yatkın olmalarına neden olur. Bu nedenle çocukların beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve ağız sağlığını koruması için gerekli eğitimin verilmesi ve düzenli bir biçimde çocuk diş hekimine kontrol muayenesinin yaptırılması oldukça önemlidir. Çocuklarda diş çekimi ne gibi durumlarda yapılmaktadır? Süt dişleri, daimi dişlere rehber görevi gördükleri için süt dişinin çekilmesi yaşanılan sağlık sorunlarında en son tercih edilen tedavi yöntemidir. Konusunda uzman bir pedodonistin ayrıntılı tetkikinin ardından eğer mevcutta bulunan süt dişi daimi dişin sağlığı için bir tehdit oluşturuyorsa süt dişinin çekimi tercih edilmektedir. Kalıcı dişlerin süt dişleri düşmeden çıkması durumunda neler yapılmalıdır? Daimi dişlerin henüz süt dişleri düşmeden çıkması, süt dişlerinin düşme sürecini yavaşlatabilir ve diş dizilimini olumsuz etkileyebilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında bir pedodontiste ve endodontiste başvurulması, gerekli ise süt dişinin çekilmesi ve diş dizilimini düzenlemek için ortodonti tedavisinin başlaması sağlanmalıdır. Çocuklarda ne zaman ortodonti tedavisi yapılmalıdır? 6-7 yaşlarına gelmiş tüm çocukların ortodonti uzmanı tarafından kontrol muayenesinin yapılması gerekmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi erken yaşta yapılacak çocuk ortodonti tedavisi, çocuğun tüm yaşamı boyunca ağız ve diş sağlığını korumasına önemli bir katkı sağlayacaktır. Dişlerin çürümesini engellemek için neler yapılmalıdır? Süt dişlerinin düzenli olarak günde iki kez fırçalanması sağlanmasına ek olarak koruyucu tedavilere de başvurulabilir. Koruyucu, önleyici bir tedavi olan ve sadece bir kez uygulanan Fissür Örtüsü yani diş ojesi sayesinde hem diş minesi güçlenir hem de diş yüzeyleri çürüklere karşı korunması sağlanır.

  • İmplant ile İlgili Merak Edilenler

    Doğal dişlere en yakın alternatif olan diş implantları, ağırlıklı olarak titanyum ve titanyum bileşiklerinden hazırlanan diş köklerinin çene kemiğine yerleştirilmesi işlemidir. Yapay diş kökleri oluşturulurken vücudun daha kolay kabul ettiği ve vücutla herhangi bir etkileşime girmeyen titanyum tercih edilmektedir. Çene kemiğine yerleştirilerek oluşturulan diş kökleri üzerine ağızda eksik olan dişlerin yerine konulmasıyla hastanın hayat kalitesi önemli ölçüde artırılmaktadır. Diş implantları ile ilgili merak edilenleri aşağıda sizlerle paylaşıyoruz. İMPLANTLAR DİŞ SAĞLIĞINA KATKI SAĞLAR MI? Diş implantlarının diş sağlığına faydalarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. Ağız, diş ve çene cerrahisinde yapılan işlemler nelerdir? Kaybedilen dişlerle hemen hemen aynı özelliklere sahip, doğal formda dişlerin elde edilmesini sağlar Kaybedilen dişin bulunduğu bölgedeki kemik kaybını önler Çiğneme sisteminin fonksiyonlarını sağlıklı bir biçimde devam ettirilmesini sağlar Çevrede bulunan dişlerin, kayıp dişten dolayı oluşan boşluğa kayarak şekil bozukluğu oluşturmasını önler İMPLANT TEDAVİSİ HERKES İÇİN UYGUN MUDUR? İmplantın yerleştirilebilmesi için uygun kalınlıkta, yükseklikte ve kalitede kemiği olan tüm hastalara implant tedavisi uygulanabilir. Dişlerin tamamı kaybedilmiş olsa dahi uygun kemik yapısı bulunması durumunda hemen, uygun kemik bulunmaması durumunda ise kemik oluşturma işleminden sonra tedavi uygulanabilir. İMPLANT YAPILACAK BÖLGEDE YETERLİ KEMİK BULUNMAMASI DURUMUNDA TEDAVİYE NASIL DEVAM EDİLİR? İmplant yapılacak bölgede bulunan kemiğin yapısının, kalitesinin ve kalınlığının yeterli olmadığı durumlarda kemik miktarını artırmak için kemik greftleri kullanılarak değişik kemik dokusu oluşturmak gerekmektedir. DİŞ İMPLANTI TEDAVİSİ NE KADAR SÜRMEKTEDİR? Diş implantı tedavisi, diğer birçok yönteme göre daha uzun sürmekle birlikte daha sağlıklı ve kalıcı bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Kemiğe yerleştirilen titanyum vidanın kemikle bütünleşmesi için 2,5 ila 6 aya kadar kadar beklemek gerekmektedir. EKSİK OLAN VE KAYBEDİLEN HER DİŞ İÇİN BİR İMPLANT MI OLUŞTURULUR? Eğer yeterli kalite ve uygunlukta kemik mevcut ise implant tedavisini gerçekleştirecek diş hekimi, her kaybedilmiş diş yerine bir implant uygulaması yapmayı tercih etmektedir. Muayene ve tetkikler sonucunda uygun şartların sağlanmadığı ortaya çıkmışsa diş hekimi tarafından iki implant aralıklı olarak yerleştirilerek üzerine köprü protez uygulaması gerçekleştirebilir.

  • Diş İmplantı Tedavisi

    DİŞ İMPLANTI TEDAVİSİ YAPILIRKEN HANGİ SÜREÇLERDEN GEÇİLİR? İlk Muayene:Kaybedilmiş dişin bulunduğu bölgenin kemik yapısının ve diğer çevresel şartların implant tedavisi için uygunluğu panoramik radyografi veya üç boyutlu görüntü (tomografi) alarak tespit edilir. İmplant Uygulaması: Lokal anestezi ile uygulamanın yapılacağı bölge uyuşturulur ve kemikte yuva oluşturularak titanyum implant yerleştirilir. Protez Uygulaması:Kaybedilen dişi yeniden oluşturmak için protez hazırlanır ve implant vidasına eklenerek tedavi tamamlanır. DİŞ ETİ KESİLMEDEN VE DİKİŞ ATILMADAN İMPLANT YAPILMASI MÜMKÜN MÜDÜR? Yumuşak doku zarar görmeden implant cerrahisi uygulamaları mümkündür. Diş eti kesilmeden ve herhangi bir şekilde dikiş atılmadan yapılan bu işlem flepsiz implant cerrahisi olarak adlandırılır. DİŞ İMPLANTI TEDAVİSİNİN ARDINDAN NE SIKLIKLA DİŞ HEKİMİNE BAŞVURULMASI ÖNERİLİR? İmplant tedavisi tamamlanmış tüm hastalar mutlaka 6 ayda bir diş hekimine muayene olmalıdır. İmplantların sorunsuz ve ömür boyu kullanımı için yakından takip etmek ve günlük diş bakımını aksatmamak gerekmektedir. DİŞ İMPLANTI TEDAVİSİ SONUNDA NELER DİKKAT EDİLMESİ GEREKİR? Diş implantı tedavisi sonrasında ödem ve şişlikleri engellemek adına diş hekiminin belirttiği sıklıkta soğuk uygulama yapılmalıdır. İyileşme sürecini sorunsuz bir şekilde hızlandırmak için tedaviyi gerçekleştiren diş hekimi tarafından verilen ilaçları olarak kullanmalısınız. Ağız ve diş hijyeninizi korumanız ve günlük ağız bakımını muntazam şekilde tamamlamanız iyileşme sürecinizi hızlandıracağı gibi diş implantı tedavinizin istenilen şekilde sonuçlanmasını sağlayacaktır.

  • DİŞ BEYAZLATMA (Bleaching)

    Dişler yıllar içerisinde yiyecekler, içecekler (kahve, şarap ve çay) ve sigara tüketimi nedeniyle beyazlıklarını kaybedebilirler. Bu durumu düzeltmek için diş beyazlatma işlemi yapılabilir. Diş beyazlatma işlemi porselen kaplamalarla karşılaştırıldığında kolay, güvenilir, ekonomik ve dişler aşındırılmadığı için daha koruyucu bir işlemdir. Dişlerdeki Lekelenme ve Renk Değişimi Diş rengi, göz rengi ve saç rengi gibi kişiye özgüdür. Dişin içerdiği elementlerin birbirine göre oranı dişin rengini belirler. Mine yüzeyi porlu (gözle görülemeyen küçük delikli) bir yapıya sahiptir. Bu nedenle dişin doğal rengi zaman içerisinde dış etkenlerden etkilenerek değişebilir. Seçilebilecek iki tip tedavi yöntemi vardır. Bunlardan ilki dişhekiminizin muayenehanesinde daha hızlı sonuç alınan yöntemdir (Office bleaching), diğeri de eviniz de kendinizin uygulayacağı yöntemdir (Home bleaching). Office bleaching nasıl yapılır? Beyazlatma işlemi 1-2 seansta yapılır.Bu amaçla dişetleri izole edilerek dişler üzerine beyazlatma özelliğine sahip bir jel uygulanır.Diş dokusunun yapısına ve renk tonuna bakarak hekiminizin kararına göre jeli aktive etmek için lazer, halojen veya LED gibi özel ışık kaynakları kullanılır. Home bleaching nasıl yapılır? Evde yapılan beyazlatma yöntemi de diş hekiminin denetiminde yapılır. İlk randevuda diş hekimi hastanın dişlerinden ölçü alır ve bu ölçüyle dişlerin üzerine geçecek şeffaf bir plak hazırlar. Evde beyazlatma yapılan kişi tarafından kullanılan bu plak, hastanın dişlere beyazlatma maddesinin uygulamasını ve dişetlerinin korunmasını sağlar. Ne kadar sürede beyazlatma işleminin sonucunu alabilirim Muayenehanede yapılan beyazlatma işlemi ortalama 30 dakika ile 1 saat arasında sürer. Beyazlatmadan birkaç gün sonra dişlerin rengi son halini alır. Muayenehanede alınan ölçü ile oluşturulan plaklara yerleştirilen jeller ile yapılan ev tipi beyazlatma işlemi ise jele göre 1-2 hafta içerisinde sonuç vermektedir. Beyazlatma işlemi dişlere zarar verir mi? Doğru prosedürde uygulanan beyazlatma işleminin dişlere herhangi bir zararı yoktur. Diş beyazlatmanın etkisi ne kadar sürer? Diş beyazlatmanın etkisi genellikle 1-2 sene arasında değişir. Eğer yoğun sigara içmiyorsanız, dişleri renklendirecek gıdaları fazla tüketmiyorsanız bu süre daha da uzar. Ayrıca klinikte yapılan beyazlatma işlemi evde yapılan beyazlatma işlemi ile 3-6 ayda bir desteklenirse süre uzatılabilir. Her hastaya beyazlatma uygulanabilir mi veya her hasta piyasada satılan beyazlatma ajanlarını kullanabilir mi? Beyazlatma ajanları dişin en üst tabakası olan minede etkili ve mineye zarar vermeyen materyallerdir. Eğer dişte herhangi bir nedenle minenin altındaki dentin adı verilen doku açığa çıkmışsa, bu bölge ya dolgu ile kapatılmalı ya da hekim tarafından izole edilmelidir. Asla dentin dokusuna beyazlatma ajanı uygulanmamalıdır. Aşınan mine dokusunu, ortaya çıkan dentin dokusunu hastanın fark etmesi her zaman mümkün olmaz. Eğer hasta, hekime danışmadan marketlerdeki beyazlatma ürünlerini kullanırsa ve dentin açıktaysa geçmek bilmeyen diş hassasiyetleri ile karşı karsıya kalabilir. Bu nedenle beyazlatma ajanları mutlaka diş hekimi kontrolünde kullanılmalıdır. Kanal tedavisi nedeniyle rengi değişen dişlerin beyazlatılması da mümkün mü? Eğer beyaz dişler arasında diğer dişlere göre daha koyu bir renkte diş varsa bu diş canlılığını yitirmiş ve ya kanal tedavisi Hekim tarafından diş içerisine beyazlatıcı madde yerleştirilir ve 1-2 gün aralıklarla dişin içerisindeki beyazlatıcı madde istenen sonuç alınana kadar diş hekimi tarafından değiştirilir. Sonuç genellikle mükemmeldir ve ortalama 1 hafta sürer. Bu tür beyazlatmada genelde tekrar rengin eski rengine dönmesi uzun zaman alır. Beyazlatmadan sonra nelere dikkat etmeliyim? Beyazlatma sonrası çay, kahve, sigara, kırmızı şarap, vişne suyu gibi dişi renklendirebilecek gıdalardan uzak durmakta fayda vardır. Genel ağız bakımına dikkat edilmesi de renkleşmelerin tekrarlamasını önleyecektir. Piyasadaki diğer beyazlatma alternatifleri nelerdir? Diş hekimlerinin uyguladığı beyazlatma yöntemleri dışında, eczane ve marketlerde satılmaya başlanan beyazlatma kitleri hızla yayılmaktadır. Bunları tedavinin risklerini artırdığı için tavsiye edilmemektedir. Dişeti hastalığı ve ya diş çürüğü olan dişlerde ve hassas dentin dokusu olan dişlerde zararlı olabilirler. Bu beyazlatma ajanlarının mutlaka bir hekime danışarak kullanılması gerekir.

  • Çocuk Diş Sağlığı-Pedodonti

    Ağaç yaşken eğilir. Çocuklarımıza ağız ve diş sağlığı bilincini kazandırıp çürüksüz bir yaşam sürdürebilmeleri için koruyucu ve önleyici diş tedavileri uygularız. Bir yaş çocuk diş hekimine götürmem için çok erken değil mi? Çocuk diş hekimlerinin (pediatrik) öncelikli görevi; çocuklarınızı diş çürüklerinden korumaktır. Erken yaşta yapılan bu ilk muayenede amaç; sizlere bebeğinizin dişlerinin çürümesini önlemek için neler yapmanız gerektiğini göstermek ve düzenli aralıklarla sizi kontrollere çağırarak diş sağlığını kontrol etmektir. İlk çocuk diş hekimi muayenesinden önce dikkat etmemiz gerekenler nelerdir? Tedavi öncesinde yapılmasından çok yapılmaması gerekenler daha büyük önem taşımaktadır. Tedavi öncesinde çocuğunuza “korkma, hiç acımayacak” gibi cümleler kurmayın. Bu tür cümleler çocukların bilinçaltında acıyabileceği fikrini doğurabilir. Çocuğunuza diş randevusundan sonra hediye ile ödüllendirmeyin. Ödüllendirme çocuğunuzun işlemi zor bir işlem olarak algılamasına neden olur. Çocuğunuza geçmişteki diş hekimi koltuğundaki iyi veya kötü deneyimlerinizden bahsetmemeniz daha yararlı olacaktır. Çocuğunuza; eğer doktora gitmezse dişlerinin daha çok çürüyeceği ve sonrasında iğne yapılıp çekilmek zorunda kalabileceği gibi korkutucu cümleler kurmayın. Çünkü tüm bu korkuttuğunuz işlemler bir gün çocuğunuzun gerek duyabileceği tedaviler olabilir. Diş hekiminin dişlerine bakmaktan başka hiçbir şey yapmayacağı konusunda da çocuğunuza söz vermeyin. Bırakın çocuğunuz ve çocuk diş hekimi ilk randevu için yapılacaklara beraber karar versinler. İlk çocuk diş hekimi ziyaret edildiğinde neler yapılabilir? İlk diş muayenesinde çocuk diş doktorlarının amacı; ayna ve ışık yardımıyla çocukların tüm dişlerine bakılır, var olan sorunları ve tedavi alternatifleri ebeveyn ile paylaşılır. En önemli konulardan biri olan beslenme ve koruyucu uygulamalar hakkında anne ve baba bilgilendirilir. Pedodontistler ilk diş muayenesinde canı yanmayan hatta oynanan oyunlar sayesinde çocuğunuzu diş hekimine alıştırır. Pedodontistlerin bu yaklaşımı diş hekimi fobisini kırmasına yardımcı olur. Çocuğumu tedavi seanslarına getirirken neler yapmalıyım? Çocuğunuzu tedavi randevularına özellikle anne-baba olarak sizlerin getirmesini tercih ediyoruz. Çocuğunuzu tedavi randevusuna aksi söylenmediği sürece mutlaka tok getiriniz. Diş tedavilerini çok uyumlu olarak yaptıran çocuklar, yoruldukları ve sıkıldıkları zaman bir anda çok uyumsuz olabilirler. Bu durum, sonraki randevularını da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle çocuklarınıza ve hekiminize daha çok işlem yapılması yönünde ısrar etmeyin. Çocuğunuz tedavi olurken ona “acıyor mu? yoruldun mu?” gibi motivasyonlarını bozabilecek sorular yöneltmeyin. Fluor Uygulaması Fluor uygulamasının amacı nedir? Mine’nin yapı taşını fluor ile güçlendirerek diş yapısını çürüklere karşı daha dirençli hale getirmek amaçlanır. Hangi dişlere fluor uygulaması yapılır? Fluor jel uygulaması tüm dişlerin tüm yüzeylerine uygulanır. Fluor jel kimyasal mıdır, yan etkisi var mı? Doğru şekilde uyguladığında hiçbir yan etkisi yoktur. Fluor jel uygulaması ne kadar süre etkili? Fluor jel uygulaması çocuğunuzun bulunduğu çürük risk grubuna göre 4 ile 6 ay etkilidir. Bu sürelerin sonunda tekrarlanması gerekir. Böylece belli bir süre sonunda, her yeni gelen diş gurubuna gerekli miktarda fluoru depolanmış olacaktır. Fluor uygulaması nasıl yapılır? Fulor jel uygulamasında, özel olarak hazırlanmış fluor preparatlarını tükürükten arındırılmış diş yüzeylerine özel fırçası yardımıyla sürülür. Fluor uygulaması ne kadar sürer? Fluor uygulaması yaklaşık 5 dakika süren oldukça basit bir koruyucu tedavidir. Fluor jel uygulaması sonrasında nelere dikkat etmek gerekir? Uygulama sonrasında 1 saat yeme içme yapılmaz. 24 saat ise süt ve süt ürünleri tüketilmez. Dondurma ve çikolata dâhil. Süt ürünleri tüketilirse ne olur? Uygulamanın etkisi zayıflar. Çocuğunuza bir zarar vermez. Fluor uygulaması yaptırmazsak ne olur? Çürüğe karşı koruyucu, diş yapısını güçlendirici bir uygulamadan mahrum kalmış olur. Fissür Örtücü (Diş Aşısı) Fissür örtücü uygulaması (diş aşısı) nedir? Fissür örtücü uygulaması azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinin girinti ve oluklarının akışkan bir dolgu maddesi ile örtüldüğü koruyucu bir diş tedavisidir. Fissür örtücü (diş aşısı) uygulamasının amacı nedir? Fissür örtücü uygulamasının amacı azı dişlerinin çürüğe elverişli girinti ve oluklarında besin birikimini önlemek, bu yüzeyleri daha kolay fırçalanır hale getirmek ve çürük riskini minimuma indirmektir. Fissür örtücü (diş aşısı) hangi dişlere yapılır? Sadece azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerine çocuk diş hekimi tarafından yapılır. Fissür örtücü (diş aşısı) düşerse ne olur? Fissür örtücüler zaman içinde çiğneme basınçlarının altında kırılabilir ve bir miktarı düşebilir. Bu durumda yenilemek biz pedodontistlerin (çocuk diş doktorlarının) sorumluluğu altındadır. Fissür örtücü (diş aşısı) fluor gibi tekrarlanan bir uygulama mıdır? Hayır. Bir azı dişine bir kez yapılır. Zaman içinde minik kayıplar olursa rutin kontrollerde tamamlanabilir. Fissür örtücünün (diş aşısı) dişe bir zararı ya da yan etkisi var mıdır? Hayır hiçbir zararı ya da yan etkisi yoktur. Bu yüzeyler örtüldüğünde bir yükseklik hissi oluşmaz mı? Fissür örtücüler sadece anatomik olukları doldurduğu ve yüzeyde çok milimetrik bir yer kapladığı için bir yükseklik hissedilmez. Fissür örtücü (diş aşısı) mü yoksa fluor mu daha önemli? İkisi de farklı yönlerden çürükten korunmamıza yardım eden ve birbirini tamamlayan koruyucu uygulamalardır. Biri için daha önemli demek oldukça zor. Tüm çocuklara fissür örtücü (diş aşısı) yapılmalı mı? Evet. Çürük risk bölgeleri olarak gördüğümüz fissürlerin örtülerek çürük oluşumunun önlenmesi, diş sağlığının şansa bırakmamak açısından önemli. Fissür örtücü (diş aşısı) pahalı bir uygulama mıdır? Bir dolguya göre daha ekonomiktir. Dolguya neden olacak bir çürükten kaçınmanıza yardımcı olur. Fissür örtücü (diş aşısı) kolay bir işlem midir? Fissür örtücülerin yapımı oldukça kolaydır. Fissür örtücü yapımı çocuğun hekimi ile uyumuna bağlı olarak 3-5 dakikada yapılır. Fissür örtücü (diş aşısı) yapılmazsa ne olur? Fissür örtücü uygulaması yapılmazsa çocuğunuzun azı dişlerindeki çürük oluşmaya elverişli yüzeyler koruma altına alınmamış olur. Böylece ağızda en uzun süreyi geçiren süt dişleri olan azı dişleri çürük tehdidi altında kalır.

  • Estetik Diş Hekimliği

    Güzel ve yakışıklı olarak toplumda beğeni kazanan her birey aynı zamanda estetik bir gülümsemeye sahiptir. Diş estetiği değerlendirilirken bir çok parametre göz önünde bulundurularak dişlerin boyu, şekli, konumu ve rengi değerlendirilir. Estetik diş hekimliği uygulamaları, basit kompozit ve porselen dolgulardan başlayarak, Lamina Porselen (Laminate Veneer) ve geniş kapsamlı tam seramik restorasyonlara (Empress, Zirkonyum)kadar uzanır. Bazı vakalarda dental estetik uygulamalar ve tıbbi estetik uygulamalar birbirlerini tamamlayıcı olarak kullanılır ve maksimum estetik elde edilir. Estetik Diş Dolguları Diş hekimliğinde “kompozit dolgu” olarak adlandırılan bu dolgular kullanım alanlarına göre (ön dişler, arka dişler) farklı estetik & dayanıklılık özellikleri ile donatılmışlardır. Uygulayıcının manipülasyonu ve özeni ile doğal dişe bire bir benzerlik gösterir. Estetik dolgular dişler arasındaki boşlukların kapatılmasındaveya ön dişlerdeki çapraşıklık, yüzey bozukluğu gibi durumların giderilmesinde de kullanılabilir. Çok büyük dolgularda estetik diş dolguları ağızdan ölçü alarak laboratuarda yine kompozitten veya porselenden yapılarak (inlay, onlay) imal edilmelidir.

  • Lamina Porselen ( Porselen Laminate Veneer )

    Diş üzerinden minimum aşındırılarak (bazen hiç aşındırılmadan) uygulanan, takma tırnaklar benzeri çok ince (0,2-0,6mm) porselenlerin diş yüzeyine yapıştırılması işlemidir. Porselen tabakası ince olduğu için alttaki dişin minesi gibi davranır ve doğal diş estetiğine sahiptirler. 4-10 gün gibi kısa bir sürede çok estetik bir gülümsemeye sahip olmanızı sağlarlar. Özellikle yapıştırılması tecrübe ve titizlik gerektirir. Yapıştırılması sırasında gerekli titizlik sağlandığı takdirde düşmesine pek rastlanmaz. Lamina Porselenler hangi durumlarda uygulanır? Diş renklenmelerinde Hafif düzeyde şekil ve konum bozukluklarında ( çapraşıklık düzeltilmesi ) Dişler arasında boşluk ( Diastema, Ayrık diş ) varlığı Dişlerin ön yüzeyinde rengi bozulmuş eski estetik dolguların yenilenmesi durumunda Feldspatik Porslen Çok titizlikle uygulanması gereken, en estetik ancak işçiliğin en zor olduğu materyaldir. Camsı yapıdadır ve doğru uygulandığı takdirde diş minesini birebir taklit eder. Porselen Laminate Veneer ( Lamina Porselen ) uygulamalarında, diş boşluklarının giderilmesinde, ön dişlerde kaplama yapımında kullanılabilir. Uygulanacağı dişin çok koyu renkte olması durumunda, köprü yapımında ve yüksek çiğneme kuvveti gelen bölgelerde kullanımı çok uygun değildir. Uygulanabilirliğine hekiminizin karar vermesi gerekir. Hangi durumlarda feldspatik porselen uygulanır? Ünlülerin gülümsemesine benzer mükemmel estetik beklentisi olan durumlarda feldspatik porselenler kullanılır Hafif diş renklenmeleri Şekil ve konum bozukluğu olan dişler Dişler arasında boşluk ( Diastema ) varlığı Çoklu restorasyon gerekliliği ve gülüş tasarımı Empress Porselen Doğal dişe benzer ışık geçirgenliğine sahip olmalarından dolayı maksimum estetik sağlarlar. Ön dişlerde hem kron hem de porselen laminate veneer ( Lamina Porselen) uygulamalarında, arka dişlerde ise porselen dolgu ( inlay ) uygulamalarında kullanılabilirler. Feldspatik porselenlere oranla uygulaması ve işçiliği daha kolay, Zirkonyum porselenlere göre daha estetiktirler. Hangi durumlarda empress uygulanır? Maksimum estetik beklentisi olan durumlarda empress porselen uygulanır Diş renklenmeleri Beyazlatmayla sonuç alınamayan kanal tedavili dişler Şekil ve konum bozukluğu olan dişler Dişler arasında boşluk ( Diastema ) varlığı Zamanla fiziksel/kimyasal aşınmış dişler Çoklu restorasyon gerekliliği ve gülüş tasarımı Zirkonyum Porselen Zirkonyum asıl olarak üzerine gelen feldspatik porseleni destekleyen diş renginde altyapı materyalidir. Metal destekli porselenlerde kullanılan alaşımlara göre ağız dokularıyla uyumu çok daha iyidir. Aynı zamanda kimyasal özelliklerinden dolayı ağız sıvılarından etkilenmez ve diş etlerinde herhangi bir renklenmeye, boyanmaya, gri şeritlere sebep olmaz. Diş etleri çekilse bile estetiğinden bir şey kaybetmez. Dayanıklılığı yüksek olduğu için köprü yapımında (çok uzun köprüler hariç) ve arka bölgelerde de kullanılabilir. Işık geçirgenliği empress ve feldspatik porselenlere göre biraz daha az olmakla beraber doğru zirkonyum sisteminin kullanılmasıyla estetik olarak tatmin edici seviyelere ulaşır. Zirkonyum destekli porselenler implant üstü kron köprü yapımında kullanılabilirler, bu özellikleri onları diğer tam seramik sistemlerden ayırmaktadır. Hangi durumlarda Zirkonyum porselen uygulanır? Metal destekli Porselenlerin kullanılabildiği ancak estetik beklentinin daha fazla olduğu hemen her durumda Zirkonyum porselenler uygulanabilir Diş renklenmeleri Şekil ve konum bozuklukları Harap durumdaki dişler İmplant üstü kronlar (kaplama) ve kısa köprüler Arka diş kronlar (kaplama) ve köprüler Tam Seramik ( Full Porselen ) Kronlar ( Kaplama ) Porselenler ağız dokuları ile mükemmel derecede uyumlu, alerji yapmayan, estetik malzemelerdir. Tümüyle porselenden imal edilen ( Tam seramik kronlar ) -içlerinde metal barındırmadıklarından- dişeti seviyesindeki gri renklenme gözlenmez. Aynı zamanda ışık geçirgenlikleri doğal dişe daha yakındır ve farklı ışık kaynakları altında dahi doğal dişe benzer görüntü verirler. Diş eti ile biyolojik olarak mükemmel uyum gösterirler. Ağız içinde kullanılacağı bölgeye göre tam seramik kronların farklı şekilde güçlendirilmiş çeşitleri kullanılarak hem estetik hem de biyolojik olarak uyumlu restorasyonlar elde edilir. Tam seramik ( Full Porselen) restorasyonları kabaca şu şekilde sınıflandırabiliriz. Feldspatik (Altyapısız) Empress (Güçlendirilmiş, Destekli Feldspatik) Zirkonyum Porselen Feldspatik ve Empress porselenler daha çok, yüksek estetik ihtiyacı olan ön bölgelerde ve lamina porselenlerde ( laminate veneer ) kaplama (kron) materyali olarak kullanılırken Zirkonyum porselenler yüksek dayanıklıklıklarından ötürü köprü (diş eksikliği olması durumunda) yapımında ve yükün daha çok geldiği arka diş kaplamalarında kullanılır.

  • Diş Bakımıyla İlgili Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

    Ağız ve diş sağlığı konusunda farkında olmadan yaptığımız yanlışlar, kimi zaman telafisi çok zor sonuçlar doğurabiliyor. Buna karşın, toplumumuzda her konuda olduğu gibi diş bakımı konusunda da kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek oldukça yaygın. Dişleri çizer diye macun kullanmayanlar, daha iyi temizler diye en sert diş fırçasını arayıp bulanlar, dişleri kanadı diye sevinenler, ‘çürükler kalıtsaldır, çarpık dişler doğuştandır’ deyip kaderine boyun eğenler…Kimimiz protezleri çamaşır suyuna koyuyoruz, kimimiz ağrıyı keser diye dişe rakı, tütün ya da tuz basıyoruz. Ama en önemlisi de diş ağrısından duramayacak hale gelinceye kadar diş doktoruna gitmeyi düşünmüyoruz… Hal böyle olunca da ağız ve diş sağlığında sınıfta kalıyoruz! Sert diş fırçası daha iyi temizler? İyi fırçalamak; fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılır. Çok sert fırçalar, dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir. Sert fırçalamak dişleri daha iyi temizler? Dişleri sert fırçalamak; dişleri temizlemek yerine, ‘fırça çürüğü’ dediğimiz aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakası aşındığı için, alttaki sarı tabaka ortaya çıkar ve dişler daha sarı gözükür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine neden olur. Diş macununu fazla kullanmak dişleri çizer? Dişlerin mine tabakasının çizilmesi; macunun fazla kullanılmasıyla ilgili değil, kullanılan macunun granüllerinin büyük olmasıyla ilgilidir. O yüzden granülleri büyük olan macunların uzun süreli kullanımından kaçınılmalı. Fırçanın üzerine konulan macunun miktarı ise ‘mercimek tanesi’ büyüklüğünde olmalı. Sarı dişler daha sağlamdır? Dişin rengi dişin sağlamlığını belirlemez. Dişler, macun ve fırça ıslatılarak fırçalanmalıdır? Diş fırçası, fırçalamaya başlamadan önce ıslatılmamalıdır. Çünkü; fırça kılları ıslatılınca, sertliğini kaybeder. Macunun köpürmesi için de yeterli sıvı ağızda mevcuttur. Çürükler genetiktir, ne yaparsan yap dişin çürür? Bireyler arasında çürüğe yatkınlık farklı olabilir. Fakat kötü beslenme alışkanlığının düzeltilmesi, ağız hijyenine önem verilmesi ve düzenli diş hekimi kontrolleri durumunda çürüğe yatkınlığın bir önemi kalmaz. Dişler kahvaltıdan önce fırçalanır? Dişler günde en az iki kez, kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce fırçalanmalı. Diş fırçalama işlemi bitince, dilin üst kısmı da yumuşakça fırçalanmalı. Diş taşları temizlendikten sonra daha çok diş taşı oluşur? Düzenli ve doğru fırçalama diş taşı oluşumunu engeller. Altı ayda bir diş hekimi kontrolü sayesinde; iyi fırçalayamadığımız alanlarda oluşan diş taşları, hekim tarafından temizlenmiş olur. Bunun da herhangi bir zararı yoktur. Diş taşı temizliği diş minesine zarar verir? Diş taşı temizliği doğru uygulandığı takdirde minenin zedelenmesine neden olmaz. Çünkü diş taşı temizliği işleminde; diş dokusundan değil, diş yüzeyine ait olmayan oluşumlar (plak, diş taşı) uzaklaştırılır. Ağız kokusu herkeste olur ve geçmez? Ağız kokusu; diş çürüğü, diş eti hastalığı, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, sinüzit ya da üst solunum yolu enfeksiyonları kaynaklı olabilir. Bu hastalıkların tedavisi sonucunda ağız kokusu önlenebilir. Diş fırçalarken diş etlerinin kanaması iyidir? Diş fırçalarken görülen kanamalar, diş eti iltihabının belirtilerinden biridir. Vakit geçirmeden bir diş hekimine başvurmak gerekir. Diş etlerinin, kanamadan dolayı fırçalanmaması sonucu, mevcut iltihabi durum şiddetlenecektir. Hastalar kanama olan bölgeyi daha iyi fırçalamalı ve diş hekimine tedavi için başvurmalı.

  • Diş Sağlığı Ve Beslenme İlişkisi

    Ağız ve diş sağlığı iyi bir beslenmenin göstergelerinden biridir. Amerikan Diyetisyenler Derneği ve Diş Hekimleri beslenme tavsiyeleri ile ağız sağlığını korumanın mümkün olabileceği görüşündeler ve hastalarına bu konuda özel beslenme eğitimi veriyor ve tavsiyelerinde bulunuyorlar. Çalışmalar gösteriyor ki diş sağlığını etkileyen birçok etmen olabilmesine rağmen beslenme bu konuda önemini her zaman koruyor.Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önerileri diş sağlığı önerileri ile örtüşüyor bu da bize bir kez daha doğru beslenmenin önemini gösteriyor. Dikkat edilmesi gerekenler: • Sert kabuklu meyveler küçük parçalar halinde doğranmış olarak yenilmeli,ısırılmamalıdır.(elma veya havuç gibi) • Patlamış mısır ve cipslerden uzak durulmalı yenilmesi halinde hemen dişler fırçalanmalıdır. • Sert ekmekli besinler küçük lokmalar halinde yenilmeli diş etine zarar vermekten kaçınılmalıdır. • Diyet kalitesinin düşüklüğü ve yetersiz beslenme de diş kaybını arttıran başka bir noktadır. Bu sebeple özellikle kalsiyum ve fosfordan zengin besinlerin tüketimine diş sağlığı için önem verilmelidir. Mesela bir parça peynir bu görevi mucizevi bir şekilde yerine getirmektedir. Peynir enerji değeri yüksek ve protein, kalsiyum ve B2 vitamini yönünden zengin bir besindir. Sindirim olarak sütten daha kolay olan peynirin yağ oranı ise çeşidine göre değişiklik gösterir. Ayrıca Fosfor da vücudumuz için büyük önem taşıyan minerallerdendir. Vücudumuzdaki fosforun yaklaşık yüzde 75- 80’i kemik ve dişlerdedir. Süt özellikle fosfordan yana zengin bir gıdadır. Bu nedenle peynir de fosfor için iyi bir kaynak oluşturabilir. Fosfor kemik ve dişlerin oluşumunda kalsiyumla birlikte görev alır. Bu nedenle bu iki mineralin birlikte olduğu peynir beslenmede iyi bir tercihtir. Peynir dişleriniz için birden çok yarar sağlar. İlk olarak ağzınızın PH dengesini ayarlamaya yardımcı olur ve diş için iyi bir koruyucu görevi üstlenir. Aynı zamanda dişleri çürüklere karşı koruyup, yeni çürükler olmasını engeller. Bir şeyler yemeden önce ya da sonra yenecek peynir ağzınızdaki tükürük üretimini arttırır ve bu da plaklara ve çürüklere neden olan şekerleri ve yemek artıklarını yıkar ve zararlı asitleri nötralize etmeye yardımcı olur. Özellikle şekerli ve asitli gıdalar dişler üzerine yapışıp kaldıkları için kolay temizlenememektedir bu da diş sağlığı için sakıncalı olmaktadır. Bunların tamamen kesilmesi yerine belirli bir düzen içinde tüketilmesi daha doğru olacaktır. Bu yüzden şekerli, yapışkan ya da asitli gıdalar 3 ana öğün içinde tüketilmelidir. Yapılan araştırmalara göre bir parça peynir yemek diş minenizin üzerinde koruyucu bir kılıf oluşturarak çürük oluşturan asitlerin yıpratıcı etkisine karşı korumaktadır. Bisküvi, şeker, çikolata, kola gibi her an elimizin altında olan bu gıda maddeleri dişlerin üzerine yapışıp kalan ve asit oluşturan maddeler oldukları için günümüzde diş çürüğü artışının başlıca sorumluları olarak kabul edilmektedir. Şekerli, yapışkan gıda yendikten sonra dişlerin fırçalanması mümkün değilse, ağız suyla çalkalanmalı ya da bir bardak su içilmelidir. Yine şekerli gıda yenildikten sonra ağza atılacak bir parça peynir, şekerin dişi çürütme etkisini gidermesi açısından son derece önemlidir. Diş sağlığındaki önemi açısından peynir, özellikle şekerli gıda tüketimi sonrası şiddetle tavsiye edilen bir besindir. Bu faydaları elde etmek için bir avuç peynire de gerek yok – kesme şeker büyüklüğünde bir parça da yeterli olmaktadır. Peynir dışında pek çok gıda dişleri, dişetlerini ve çene kemiğini güçlendirmesinin yanı sıra yapıları gereği ağız ortamını nötralize etmeye, tükürük akışını kontrol etmeye yarayarak dolaylı olarak dişlerin temizlenmesine fayda sağlamaktadır. Örneğin; yeşil çay, yoğurt, kivi, maydanoz, elma, çilek, kereviz vb. Bu gıda maddeleri ağız ve diş sağlığımız için ağız hijyeninin yanında destekleyici özellik taşımaktadır.

  • Google Places
  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn

©2022 DrSistem

bottom of page